Dün Polatlı’dan pedala basabildiğim kadar basmış ama yine de kapanış saatinden sonra ancak ulaşabilmiştim.Dün gezemedim,bugün de Pazartesi olduğundan tamamen kapalı ve ben Alagöz Karargah Müzesini bu yıl gezemeyeceğim.Geceyi Alagöz Karargah Müzesi’nin hemen karşısında kamp yaparak geçirdim.Sakarya Meydan Muharebesi alanlarındayım,bugün,yarın, yarından sonra da Sakarya Meydan Muharebesi alanlarında olacak Şehitlik ve Anıt ziyaretlerim olacak, mevzilere de girecek savaş anını bir nebze de olsa içimde hissedeceğim.Bugün yönüm Sakarya Meydan Muharebesinde son kale olarak tabir edilen Haymana yönü olacak.Bakalım rotam dahilinde neler olmuş, neler yaşanmış hep beraber tanıklık edelim.
Alagöz Karargah Müzesi.
Güne ve anlatıma başlamadan önce Alagöz Karargah Müzesi ile ilgili bilgilerimizi tekrar hatırlamakta fayda var.
Alagöz Karargah Müzesi – Ankara :Sakarya Savaşı’nda düşmanın Polatlı yakınlarına kadar ilerlemesi üzerine Batı Cephesi Komutanlığı Ankara-Polatlı arasındaki Alagöz köyünü cephe karargâhı olarak seçmiştir. Bu köyün halkından, Türkoğlu Ali Ağa’ya ait çiftlik evi karargâh olarak kullanılmıştır. Bu bina aynı zamanda Atatürk’ün ölümsüz eseri Nutuk’ta “12 Ağustos 1920 günü Erkan-ı Harbiye Umumi Reisi Fevzi Çakmak Paşa hazretleriyle beraber Polatlı ilçesinde cephe karargâhına gittim.” şeklindeki notu yazdığı yerdir.Atatürk, 23 Ağustos’tan 13 Eylül 1921 tarihine kadar 22 gün 22 gece aralıksız devam eden savaşın büyük bir bölümünü bu binadan idare etmiş, bütün planlarını burada hazırlamış, tarihî kararlarını burada vermiştir.Sakarya Savaşı’nın bitiminde bina, sahipleri olan Ali Türkoğlu ve oğulları tarafından 1965 yılına kadar ev olarak kullanılmıştır. 1965 yılında varisleri tarafından Milli Eğitim Bakanlığı’na devredilmiştir. 1967 yılında, Eski Eserler ve Müzeler Genel Müdürlüğü’ne bağlı olan Anıtkabir Müze Müdürlüğü’ne devredilen binanın restorasyonu yapılarak müze haline getirilmiştir. Alagöz Karargâh Müzesi’nin 10 Kasım 1968 tarihinde sadece üst katı tanzim edilerek teşhire açılmış, alt kat odaları ise 1983 yılında yapılan yeni bir düzenlemeyle teşhire açılmıştır.Bina iki katlıdır. Giysi odası, kitaplık ve hatıra eşya odası, zabitan yemek odası, mutfak, muhabere odası, başkumandanlık odası, kurmay heyeti odası, dinlenme odası, yaverler odası, Atatürk’ün yatak odası, Atatürk’ün yemek odası ve hizmet eri odası olmak üzere 12 odadan oluşmaktadır.Müze, Anıtkabir Komutanlığı’na bağlı olarak faaliyet göstermektedir.
Kaynak: Ankara İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü.
Alagöz Sabahı.
Sabah 05:00 sıraları uyandım, çadırı, eşyaları topla ve cami avlusundaki kameriye ye kahvaltı için geç.Sabah kahvaltımı caminin bahçesinde kameriye de yaptım.Kahvaltı sonrası yine toparlanma ve güne hazırlık.
Kahvaltı sonrası yola çıkmaya hazırım,geceyi geçirdiğim Alagöz Karargah Müzesi’den ayrılık anı fotoğrafı alarak Alagöz’den ayrıldım.
Alagöz’den çıkar çıkmaz Hisarlıkaya’ya doğru tırmanmaya başladım.6 kilometrelik tırmanış sonunda Hisarlıkaya’ya vardığımda köy içerisine girmeden önce Alagöz taraflarına bakıp geride neler kalmış görmek istedim.
Köyler ve Çeşmeler.
Hisarlıkaya köyüne hafif bir iniş, sonra biraz daha tırmanış ve 4 kilometrelik bir iniş ile Ücret köyüne vardım.Köy içerisinde bulunan bayraklı çeşme de serinledim, sularımı tamamladım ve Çokören tarafına doğru hareket ettim.Ücret köyünden itibaren daha da iniş yaparak Çokören köyüne vardım.Çokören köyünde meydandaki parkta oturup bir şeyler içip biraz dinlendim.
Çokören-Babayakup-Karakaya Yolu.
Çokören molasını iyi ki vermişim!,Çokören’den sonra yönümü Babayakup tarafına çevirmem ile beraber kamyon trafiğine yakalandım. Güzel coğrafyayı katleden taş ocaklarının kamyonlarının biri gidip biri dönmeye başladı. Bu kamyon trafiği ile beraber Babayakup,Yaylabeyi,Türkhüyük hattını geçtim.Karakaya köyüne vardığımda kamyonlardan kurtulmuş durumdaydım.
Karayavşan köyünü geçtikten sonra Polatlı-Haymana yoluna çıkış yaptım.Artık Haymana’ya kadar ana yoldan intikal edeceğim.
Çal Dağı.
Polatlı-Haymana yolunda bir süre yol aldıktan sonra Ahırlıkuyu bölgesine geldiğimde sağ yanımda uzanan Çal Dağı iyice belirginleşmeye başladı.Bölgeye gelmiş iken Çal Dağı Muharebelerinden bahsetmeden ayrılmak olmaz.
Çal Dağı: Esenköy, Ahırlıkuyu ve Kesikkavak Mahalleleri ile çevrili 31 Ağustos-2 Eylül 1921 tarihlerinde şiddetli muharebelerin geçtiği, Sakarya Meydan Muharebesi’nin adeta düğümlendiği tepedir. Yunan ordusu son kuvvetleri ile Çal Dağı’na şiddetli taarruzlar gerçekleştirmiş, Çal Dağı’nın ele geçmesi durumunda Ankara yolunun açılacağını düşünmüşlerdir. Ordumuz da bütün kuvvetleri ile Çal Dağı’nı savunmuştur. 2 Eylül’de Çal Dağı Yunan ordusunun eline geçmiş olmasına rağmen ordumuz yeni savunma mevzileri oluşturarak Yunan birliklerinin ilerleyişini durdurmuştur. 12 Eylül gününde ise Çal Dağı tekrardan Yunanlardan alınmıştır.Çal Dağı, Sakarya Meydan Muharebesi Tarihi Millî Parkı sınırları içerisinde olup üzerinde herhangi bir anıt ve şehitlik yapılmamıştır.Kaynak:T.C.Haymana Belediyesi
Son Kale Haymana.
Ana yol üzerinde bir süre tırmanış ve tırmandığım kadar iniş ve Haymana içine girerken sert bir tırmanış ile 1250 rakımdaki Haymana’ya vardım.
Haymana tabelası önünde Haymana’nın Sakarya Meydan Muharebesi’ndeki önemi ve yeri hakkında bilgi verip Haymana merkeze geçebiliriz.
Haymana:Hedefi TBMM’nin merkezi Ankara’ya ulaşmak olan Yunan ordusunun ilerleyişinin kırıldığı, durdurulduğu ve hezimete uğratıldığı son nokta, SON KALE’dir.
23 Ağustos-13 Eylül 1921 tarihleri arasında 22 gün 22 gece süren ve İstiklal Savaşının dönüm noktasını teşkil eden Sakarya Meydan Muharebesinin geçtiği toprakların büyük bir bölümü o yıllarda da, bugün de Haymana sınırları içindedir. Savaş sırasında Haymana’nın 84 köyü işgale uğramıştır. Yunan ordusunun ilerleyişi karşısında Haymana boşaltılmaya başlanmış, Askerlik Şubesi önce Karagedik köyüne, oradan da Nallıhan ilçesine geçici olarak nakledilmiştir. Savaşın en şiddetli geçtiği;
23-24 Ağustos Mangaldağı Muharebeleri,
25-27 Ağustos Gedikli Muharebeleri,
26-27 Ağustos Türbetepe ve Köseaptallı Muharebeleri,
27-30 Ağustos Harhor Muharebeleri,
27 Ağustos-2 Eylül Güzelcekale Muharebeleri, (İçlerinde Yarbay Esat Faik Bey ve 42. Alay Komutanı Binbaşı Hüseyin Avni Alpaslan’ın da olduğu 3.824’ü şehit olmak üzere 8.540 zayiat verdiğimiz muharebe)
30 Ağustos-3 Eylül Çaldağı Muharebeleri bugün de Haymana topraklarıdır.
Başkomutan Mustafa Kemal Paşa, Türk ordusuna: “Hattı müdafaa yoktur, sathı müdafaa vardır. O satıh bütün vatandır.” emrini Türbetepe Muharebeleri sırasında vermiştir. Üç gün geceli gündüzlü geçen Çaldağı Muharebeleri esnasında Türkiye Büyük Millet Meclisi, verilen direniş için orduya selam ve iyi dilek mesajı göndermiştir.Kaynak:T.C. Haymana Belediyesi
Bugün Pazartesi ve saat 17:00’yi geçti,kapalı olacağını biliyordum ama yine de bir umut gittim,maalesef kapalı idi.Kapalı olması tanıtmak için engel olmasa gerek.
Haymana Sakarya Meydan Muharebesi Müzesi:Temelinde kilise kalıntılarına rastlanan 1927-30 yıllarında yapılan Çaldağ İlkokulu, yeni okul binasının yapıldığı 2018 yılından itibaren Milli Parklar Genel Müdürlüğüne devredilip Haymana (Sakarya) Meydan Muharebesi Müzesi’ne dönüştürülmüştür.Sakarya Meydan Muhaberesi Müzesi hem ziyaretçileri kabul ediyor, hem de Sonkale Tarihinin Haymana İdare Merkezi olarak kullanılıyor.Müzemiz, Kurtuluş Savaşı sonrasında Çaldağ, Mangaldağı gibi savaşların yaşandığı yerlerde bulunan savaş araçları ile Haymana’da bulunan tarihi, kültürel ve eski objeler sergileniyor.
Haymana merkezden Gedik tarafına yöneldiğinizde ilçenin dış mahallerinde bir Şehitlik vardır,burası Şehit Binbaşı Hüseyin Avni Alparslan Şehitliği’dir.Haymana’yı terk etmeden önce Şehitliği ziyaret ettim, duamı okudum, saygı duruşumu yaptım Gedik tarafına hareket ettim.
Şehit Binbaşı Hüseyin Avni Alparslan Şehitliği:Sakarya Meydan Muharebesi’nin başladığı 23 Ağustos 1921 gününden itibaren sıhhiye bölüklerinde tedavisi yapılamayan ağır yaralılar Haymana merkezde kurulan sahra hastanesine getirilmişlerdir. Resmi kayıtlarda Medrese Camii Haziresi olarak tanımlanan şehitlikte Sakarya Meydan Muharebesi’nin ilk 8 gününde Haymana Hastanesi’ne ağır yaralı olarak getirilip burada vefat eden 200 kadar İstiklâl Savaşı şehidi bulunmaktadır. Şehitlikteki en üst rütbeli subay, 28 ağustosta Şerefli Gökgöz sırtlarında ağır yaralanarak 30 Ağustos’ta Haymana Hastanesi’nde şehit olan, Giresunlu gönüllülerden müteşekkil 42’nci Alay Kumandanı Binbaşı Hüseyin Avni (Alparslan) Bey’dir.
Evci Kampı.
Haymana merkeze 18:00 sıraları geldiğimden yemeğimi orada yedim.Şehitlik ziyareti sonrası Gedik istikametine önce kısa bir iniş sonra sert tırmanış ile Gedik sırtlarına vardım.Tırmanırken günün son gücünü de burada harcadığımın farkındayım.Gedik köyüne girmeden önce çeşmede günlük duşumu hızlıca aldım.Ferdi ile 2020 yılında Gedik çıkışında bir çeşme başında kamp yapmıştık orası olur mu? diye niyetlendim ama arka planda iki ağıl olması ve kapılarının açık olması iyi olmadı.Malumunuz çoban köpeklerinin saldırısına gece vakti maruz kalmak istemem.Ben de hava kararmaya yakın 1,5 km ilerideki Evci köyüne geçtim.Köyün çıkışında mezarlığın üst tarafında bulunan futbol sahası, çocuk parkı kompleksi benim gece konaklama alanım oldu,zaten çadır faaliyeti bitince de hava karardı.Bu gece Evci köyünde konaklayacağım.Bugün,Alagöz’den hareketle Haymana bölgesine geldim.Yarın Sakarya Meydan Muharebe alanlarında, Şehitliklerde,mevzilerde,anıtlarda olacağım. Takip etmeye devam edin.
6 ncı Gün 10 Haziran 2024 Alagöz-Ücret-Babayakup-Haymana-Evci:80 KM
ZAFERE DOĞRU 05-25 HAZİRAN 2024 (6. Gün Alagöz-Ücret-Babayakup-Haymana-Gedik-Evci)
Discussion about this post