
Trakya Turu 2025….10 yıl önce planladığım bir turu ancak bu yıl yapabiliyorum.Türkiye’yi gezmişim,Trakya’yı ihmal etmişim, bu benim ayıbım.İşte o ayıbımı telafi ediyor, Trakya’yı geziyorum.Bu gün 20 Nisan 2023,Trakya Turu 2025’in 6 ncı günü günlerden pazar.Turuma Gelibolu’dan başlayıp Saroz Körfezi hattı,Uzunköprü,Edirne derken dün akşam üzeri Kırklareli’ye ulaştım.Akşam Kırklareli kültür turu yapıp geceyi Orduevinde geçirdim. Bugün Kırklareli bölgesindeyim,Kırklareli’nin çok özel yerlerinde gezeceğim.Hadi sizin kulağınıza fısıldayayım,Kofçaz-Kula-Dereköy hattında vadi içi,orman yollarında yol alacağım.Merakta kalmayın hep beraber çıkalım yola.
6 ncı Gün 20 Nisan 2025 Kırklareli-Kofçaz-Kula-Dereköy:
Geceyi orduevinde geçirdim sabah 05:30 gibi uyandım, bir daha da uyuyamadım.Uyku kaçınca hazırlan Şafak çık yola komutu ile hazırlığa başladım. 06:00-06:30 gibi çantaları aşağıya indirip bisikletime yerleştirdim. Bugün günlerden Pazar olduğundan orduevindeki kahvaltı saati şaştığından brunch (geç yapılan kahvaltı) varmış, bu bana vakit kaybı olduğundan dışarıda ya da yolda kahvaltı yapmak daha cazip geldi.Yolda kahvaltı yaparım dedim ama İstasyon Caddesi (trafiğe kapalı)sabah çok sakin kimsecikler yok,banklarda boş,hemen bankın birine çöktüm çayımı demledim ve kahvaltımı İstasyon Caddesinin sessizliğinde yaptım.
Kırklareli Atatürk Evi.
Kahvaltımı yaptım ve 07:00 itibari ile güne başladım.Kırklareli Atatürk Evi açılış saatleri 09:30-17:00 arası.Dün Edirne çıkışı gidon arızası nedeni ile Kırklareli’ye geç vardım.Bu sabah ise 07:00’de yola çıkıyorum, yani gezmem mümkün değil.Bu saatte geldiğim Atatürk Evi’nin açılmasına daha çok var.Beklersem çok vakit kaybım olacak.O yüzden dışarıdan bakmakla yetindim.Sizlere Atatürk Evi’ni anlatarak güne başlamak istiyorum.(Kırklareli’ye başka bir zaman geldiğimde gezeceğim ilk yer burası olacak,söz)
Kırklareli Atatürk Evi: Kırklareli Belediyesi öncülüğünde Kırklarelili hayırsever vatandaşların desteği ile bir buçuk yılda yapımı tamamlanan Kırklareli Atatürk Evi 17 Ocak 2018 tarihinde ziyarete açıldı. Yayla mahallesinde yer alan ve mimarı olarak Selanik’teki Ulu Önder’in evinin birebir aynısı olan Kırklareli Atatürk Evi düzenlenmesinde en ince ayrıntısına kadar önem verilmiş olup, Kırklareli’nin tarihsel değerini arttırıp Kent Kültürü ve toplumsal değerler bakımından önemli bir merkez olup Gazi Mustafa Kemal Atatürk’e olan sevgimizi, vefamızı ve bağlılığımızı simgeleyecektir.Kaynak: Kırklareli Belediyesi


Atatürk Evi’nin bulunduğu konumdan Kofçaz’a giden yola çıktım.Kırklareli çıkışında
5-6 km boyunca yol güzel geniş, bu bölgede Üniversite ve bazı kurumlar var. Günlerden Pazar olmasına rağmen belli bir trafik ile bu noktaya geldikten sonra görüldüğü üzere asıl Kofçaz yolu başladı.Kofçaz,Kırklareli’ye 26 kilometre uzaklıkta,yolun 13 kilometresi
düz sayılacak bir konumda,eh bu da sabah sabah bacak kaslarımın zorlanmadan
açılmasını sağladı.
Dediğim gibi ilk 13 kilometre lay lay lom oldu.Sonra rampa yavaş yavaş kendini
göstermeye başladı ve sessiz sakin doğa manzaralı bir yolda Kofçaz’a bağlı Elmacık’a
kadar 7 kilometrelik bir tırmanış yaptım.Elmacık 520 rakıma sahip küçük bir köy,
Elmacık çıkışında gürül gürül akan çeşmede durup serinledim, sularımı tamamladım.
Elmacık’a kadar sert olmayan bir tırmanış sonrası Kanara Deresi’nin oluşturduğu vadi boyunca hafif iniş ağırlıklı muhteşem bir yolculuk yaptım.Gerçek anlamda güzelliklerle doluydu.Vadi içerisinde bir çok çeşme günlerden Pazar olması nedeniyle sahiplenilmiş, başında çoluk çocuk piknik yapanlarla doluydu.
Elmacıktepe bana da sürpriz oldu o yüzden kapak fotoğrafı yapmak istedim.
Kanara Deresinin oluşturduğu vadi boyunca güzel güzel yol alırken birden bire
karşıma küçük, bir birkaç yüz metre süren yükselti çıktı.Yükselti de Kofçaz’ı beklerken karşımda Elmacıktepe’yi görünce şaşırmadım diyemem.Eh madem buraya kadar
geldik Trakya Turumda da bir geçit fotoğrafı olsun, albümüme bir geçit fotoğrafı daha eklemek hiçte kötü olmaz.
Elmacıktepe’den birazcık iniş sonra biraz çıkış ve Kofçaz’dayım.Kofçaz bundan sonraki rotalarım için ikmal noktam o yüzden A-101’den ikmalimi tazeledim.Suya pek ihtiyaç yok
bir çok yerde çeşme olduğundan sıklıkla dolduruyorum.Sabah kahvaltısını erken ve az yapmam nedeniyle ve bundan sonraki rotanın zorlayıcı olacağını düşünerek Kofçaz içinde öğle yemeğimi yedim.Yemek sonrası Kofçaz’dan ayrıldım ama bugün yüksek rakımda yol almama rağmen sıcak hava akımı var.Tabii madem Kofçaz’dayız, Kofçaz nasıl bir yerdir
biraz anlatalım.
Kofçaz:1369 yılında Osmanlı topraklarına katılan ilçemizin, kesin olarak ne zaman kurulduğu bilinmemektedir. Cumhuriyet döneminde Keşirlik adıyla nahiye merkezi olarak idari taksimatta yerini almış ve 1 Nisan 1959 tarihinde Kofçaz adı ile, İlçe olarak kurulmuştur. Toplam 530 km2 dir.Önemli tarihi eser bulunmamakla birlikte bir köyümüze (Terzidere) yakın yerde 2. Dünya Savaşı yıllarında yapılan savunmaya yönelik mevziler bulunmaktadır. Kofçaz Kırklareli’ne bağlı olup, Kırklareli iline yakınlığı 26 km’dir. Yurdumuzun Kuzeybatısı istikametinde Yıldız (Istıranca) Dağlarının eteklerinde yerleşmiş ve Türkiye İstatistik Kurumunun 2011 Yılı Adrese Dayalı Nüfus Kayıt sistemine göre İlçe nüfusu 3001 olan ormanlı alanların ortasında küçük şirin bir ilçedir. Kuzeyinde Bulgaristan, Güney ve doğusunda Kırklareli, Batıda Edirne ili ve Lalapaşa İlçesi ile komşu olan İlçemiz genel olarak dağlıktır. İlçe 530.000 dekar alana yerleşmiştir. İlçeye bağlı 2 Mahalle ve 16 Köy bulunmaktadır.Toplam nüfusu 4166 olup, ilçemiz kilometreye yaklaşık 10–15 kişi ile çok az nüfus yoğunluğu olan bir yerleşim yeri özelliğine sahiptir. Istıranca Dağlarının eteklerinde yerleşmiş oldukça engebeli bir arazi yapısına sahip, rakımı 460 metredir.
Kaynak:T.C. Kofçaz kaymakamlığı.
Kofçaz molasından sonra tırmanışım devam etti.Ben burada tırmanış diyorum ama
öyle aman aman bir eğim değil rahatlıkla tırmanılacak bir eğimde keyifle yol alarak tırmandım.Tabii bu keyfe yolun sakin,manzaranın muhteşem olmasınında çok büyük
katkısı var.Tabii ben böyle güzel güzel konuşurken günün en yüksek noktası 710
rakımı da görmüş oldum.
Günün en yüksek noktasını öğleden hemen sonra gördükten sonra hafif aşağı eğimli
olarak Kocayazı köyüne kadar güzel bir iniş gerçekleştirdim.Şu anda Kocayazı köyündeyim, bu küçük köyde kahvehane,çeşme,bakkal olduğunu da burada belirteyim ki,gidenler
nacar kalmasın.
Kocayazı: Kırklareli ilinin Kofçaz ilçesine bağlı bir köydür. Köy, Kırklareli il merkezine 55 km, Kofçaz ilçe merkezine 9 km uzaklıktadır. Köyün eski adı 1877 yılı kayıtlarında Türkçede “Kofçağız” anlamındaki Kofçaz, 1928 yılı kayıtlarında ise Kofçağız olarak geçmektedir.
Nüfusu 230 dur.
Istıranca Dağlarının eteklerindeki yolculuk başlıyor.Kocayazı köyünü geçtikten sonra
toprak yola girdim, burası Kocayazı-Kula yolu,yolun Kula’ya kadar böyle olduğunu tahmin ediyorum,tam istediğim gibi.Kocayazı sonrası haritalarda belirtilen ormanlık alana girdim müthiş bir duygu seli içimi sardı.Kocayazı çıkışında bir süre düz sayılabilecek bir konumda yol aldım,sonra Kocadere’nin oluşturduğu vadi tabanına sert bir iniş gerçekleştirdim.
Vadi tabanında kaç kilometre gittim bilmiyorum,zaten önemi de yok burada Kocadere’nin
akış yönünde şahane bir atmosferde yol almanın hazzını yaşadım.
İyi ki buralara gelmişim.
Kocadere Vadisi gezim rüya gibiydi,her rüyadan elbet uyanılacak bu rüyadan uyanışta
öyle oldu.Vadi içi yolculuğum Kocadere’nin akış yönü farklı yöne giderken Kula yoluda farklı yöne yükselmeye başladı.Kocadere’den tepeye kadar kısa bir tırmanış yaptım ama yolu iyileştirmek için dökülen mıcır tarzı malzeme bırak bisiklet tepesinde durmamı ittirmemi
bile güçleştirdi.Fazla değil 1.5 kilometre idi ama biraz yordu diyebilirim.O yorgunluğu da tepe noktasında ağaç kesim noktasında mola vererek attım.
Odun depolama alanı bölgesinde yol düzeldi,kısa bir düzlük ve sonrasında 2 kilometrelik inişle 450 rakıma tekrar iniş yaptım.Yine vadi tabanı ve mükemmel bir alana geldim zaten burada bir sürü piknik yapan kişi vardı,artı doğa yürüyüşü yapan gruplara da denk geldim.Sonra tekrar kısa bir tırmanış ve Kula Köyündeyim. Kula köyü girişinde bir evden aldığım çay daveti daha çayı içmeden içimi ısıttı.Kula Köyü muhtarının kadın muhtar olduğunu da burada ek bilgi olarak geçmeyi gerekli gördüm.
Kula: Kırklareli ilinin Merkez ilçesine bağlı bir köydür. Köyün eski adı 1877 yılı kayıtlarında Türkçede “kule” anlamındaki Kula olarak geçmektedir.Yerleşim 12 Mayıs 2022 tarihinde, 5560 sayılı Cumhurbaşkanlığı Kararı ile bağlı olduğu Kofçaz ilçesinden ayrılarak Kırklareli ilinin merkez ilçesine bağlanmıştır. Köy, Kırklareli il merkezine 48 km, Kofçaz ilçe merkezine 22 km uzaklıktadır.Köyün nüfusu 110,rakımı 550 dir.
Kula köyü ile birlikte yine asfalt yola kavuştum ama tırmanış hala devam ediyor.
Eğimi fazla olmamakla beraber manzarası harika bir yolda yavaş yavaş tepe noktasına doğru yol aldım.Istıranca Dağlarının eteklerindeyim, Istıranca Dağlarının ana bölümü de hafif hafif gözükmeye başladı.Kula köyünden 6 kilometrelik bir tırmanış ile günün son tepe noktasına da ulaşmış oldum.Bugün bol tırmanış,iniş gerçekleştirdim tam saymadım ama Kırklareli’nden bu son tepe noktasına kadar irili ufaklı olanlar hariç,6 ncı tırmanışım oldu galiba!.
Günün son tırmanışının tepe noktasında kask kafama,rüzgarlık vücuduma geçirildi ve kendimi aşağıya doğru saldım.İlk birkaç kilometre orman,dağ inişi Geçitağzı’na yaklaşınca vadi inişine dönüştü.İniş anında gördüğüm birkaç çeşmeden birinde sularımı tamamlayıp vadi yolculuğuna devam ettim.Geçitağzı öncesi ve sonrasında Dereköy’e kadar uzanan vadi yolculuğu günün son muhteşem yolculuğu idi,süper bir duygu.
Vadi içi yolculuğum Dereköy’e kadar devam etti,Dereköy, planlamamda bu gece kalmayı düşündüğüm yer.Girişte köy meydanına kadar nerede kalabilirim gözlemlerim ile Dereköy’ün köy merkezine kadar geldim. Trakya insanının sıcak karşılaması burada beni karşıladı.Köy meydanında sıcak muhabbet, çay içimi ısıttı.Bu gece Dereköy’deyim,arkadaşlara onu söyledim bakalım bana neresini uygun görecekler?.
Dereköy: Kırklareli ilinin Merkez ilçesine bağlı bir köydür. Köy, 1901’den beri aynı adı taşımaktadır. Köy, Kırklareli il merkezine 30 km uzaklıktadır.Nüfus 450,Rakım 446 dır.

Tam tamına 10 yıl önce planladım ve bir türlü yapamadığım Trakya Turunu nihayet yapıyorum ve sorunsuz devam ediyor.Bugün 6 ncı gün, ben Kırklareli’nden yola çıkarak Kofçaz-Kula rotasını izleyerek Dereköy’e kadar çok hoşuma giden muhteşem bir yolculuk ile geldim.Bu gece Dereköy’de kalmayı plalıyorum,bakalım olacak mı?,olacak tabii ki,Trakya insanı hiç geri çevirir mi?.Ben köy meydanına gelirken Sağlık Ocağı ve Orman İşletme Şefliği bahçelerini kafama yazmıştım,zaten ikisi de bitişik durumda.Köylü arkadaşlarla görüşüp o anda köyde olmayan ama telefonla görüştükleri muhtar onayı ile Orman İşletme Şefliği bahçesi kalmam için bana tahsis edildi.Kamp yeri tamam sıra acıkan karnımı doyurmada, ona da meşhur Dereköy köftesi yetişti, bol malzemeli,bol porsiyonlu köfte tüm yorgunluğu aldı.Yemek sonrası bitişikteki cami de güzel bir temizlik ve kamp yapacağım yere intikal sonrasında çadır kurma faaliyeti.Bu gece Dereköy’deyim,yarın Şükrüpaşa-Demirköy-İğneada rotası bana göz kırpıyor,iyi dinlenmem gerek, yarında yorucu bir gün beni bekliyor,
takipte kalın.
6 ncı Gün 20 Nisan 2025 Kırklareli-Kofçaz-Kula-Dereköy:63 KM
Discussion about this post