Anadolu 2025’in 13’ncü gününden Sandıklı Öğretmenevinden günaydınlar.
Dün Akören 26 Ağustos Tabiat Parkından hareketle Sandıklı ilçesine gelmiş geceyi öğretmenevinde geçirmiştim.Tabii erken geldiğim içinde Sandıklı içinde kültür gezisi yapmayı ihmal etmemiştim.Bugün nemi yapacağım,Akdağ eteklerinde tırmanış yapacağım sonrada Işıklı bölgesine geçeceğim.Bugünkü rota aynı zamanda benim 2017 yılında yapmış olduğum Suların Doğduğu Topraklarda turumun ikinci günün rotasının tersi yönünde olacak.Yani gün nostalji günü,bakalım her şey bıraktığım gibi duruyor mu?.
13 ncü Gün 23 Haziran 2025 Sandıklı-Otluk-Işıklı-Yeşilyaka:
Sandıklı öğretmenevi sabah kahvaltısı veriyor, saatleri de 07:00-09:00 arası.Her zaman erken kalkan ben yine erken kalktım,toparlandım,bisikleti yerleştirdim ve saat 07:00’de kahvaltı masasına oturdum.Kahvaltı sonrası ise zaten hazır olan bisikletime atlayarak Sandıklı ilçe içine süzüldüm.
Sandıklı ilçe merkezinden ayrıldım, bugün bir süre Sandıklı ovasında yol alacağım ve
alıyorum da. Sırasıyla Koçhisar,Gürsu ve Baştepe köylerini geçtim. Baştepe köyünü geçer geçmez Hocalar yolundan da ayrılmış oldum.Artık Akdağ istikametine doğru yol alacağım.
Sandıklı ovasında uzun süreli yolculuğum devam ederken Sorkun’a az bir yolum
kaldığında Kızılca köyü sapağındaki çeşme mükemmeldi.
Hiç tereddüt etmeden durdum, elimi yüzümü yıkayıp serinledim,sularımı
tamamladım ve sabah kahvemi burada içtim.
Sorgun’dan sonra Yumruca’ya kadar Sandıklı ovasında 22 kilometre yol aldım.Eh artık yükseltilere, Akdağ eteklerine tırmanma başlasın.Yumrucu’yı geçer geçmez 2 kilometrelik
bir tırmanış ve Şeyhyahşi tarafına iniş ve Otluk’a kadar aynı seviyede ilerleyiş, kısa yolun hikayesi bu.
Evet böyle bir ortamda aynı zamanda Kufi Çayının bereketlendirdiği vadiyi de seyrederek Otluk köyüne vardım.2017 yılında buraya geldiğimde bu salıncak vardı.Aradan 8 yıl geçmiş ve aynı salıncak aynı yerinde duruyor.Bu benim için tam bir nostalji oldu.Buraya gelirken acaba duruyormu? düşüncesi kafamdan uçtu gitti.Otluk’ta aynı zamanda benim öğle yemek molası vermem için uygun alan vardı ben o alanı değerlendirdim.
Madem Akdağ’ı tırmanıyorum o zaman Akdağ ve Tabiat Parkı hakkında da bilgi verme zamanı geldi demektir.
Akdağ:Denizli ve Afyonkarahisar illerinde, Çivril, Kızılören ve Sandıklı ilçeleri arasında kalan bir dağ. İki zirvesinden yüksek olanı 2446 metre, diğeri 2345 metre yüksekliğindedir. Ege Bölgesi’nin 2. en yüksek dağıdır.Akdağ, çevresinde faylar bulunan, Çivril, Sandıklı, Dombay ve Dinar depresyonları arasında KB-GD yönlü bir horsttur. Akdağ’ın GB yönünde Işıklı Gölü yer alır. Dağdan gelen sular Kufi Çayı ile göle ulaşır, bu alanda balıkçılık gelişmiştir.
Akdağ Tabiat Parkı:Akdağ Tabiat parkı yemyeşil ormanları su kaynakları, uçsuz bucaksız çayırları; zengin bitki örtüsüyle eş değerde yaban hayatıyla, (yılkı atları, geyik, domuz, tilki, kurt v.s) monoton ve betonlaşan hayatınıza bir anda huzur ve canlılık kazandırır.Doğal peyzajı bozmadan yapılan patika yolları, atlı gezi yolları, bisiklet parkurları, yaban hayatı izleme noktaları, göleti, gölcükler, günübirlikçiler ve kampçılar için sosyal tesisler, bungalovlar bu güzellikleri daha da çekici ve eşsiz kılmıştır.Doğa sevenlere, doğayla baş başa kalmak i steyen her yaş grubu insana hizmet edecek etkinliklerin yapılabileceği Kocayayla civarında, keşfedilmeyi bekleyen pek çok mağara vardır. Tahmini 20 km. uzunluğunda olan kanyon ve kanyondan Çivril gölüne dökülen Akçay görülmeye değerdir. Kanyon boyunca insanoğlunun ayak basmadığı mağaralar, treking yapanların ilgisini çekecek güzergahlar bulunmaktadır.Kaynak:T.C.Sandıklı Belediyesi
Otluk’tan sonra tırmanmaya başladım,yol sakin,sessiz,trafik sıfır.Bu tırmanışım
iki aşamalı 8 kilometre kadar oldu,en son 1260 rakımı gördüm.Sonra 7 kilometrelik Osmanköy inişi yaptım.Tırmanışı da inişi de bayağı zevkliydi,hiç bir sıkıntı yaşamadan
yol aldım.
Üstteki iki fotoğraf 2017 yılında Suların Doğduğu Topraklarda turumda tarafımdan
çekilmiş Kufi Çayını gösteren fotoğraflardır.Altta ki fotoğrafta kurumuş Kufi Çayı yatağını çektiğim bu turumdaki fotoğrafdır.İkisi arasındaki fark kuraklığın boyutunu net olarak göstermekte.Kufi Çayı diye bir şey kalmamış,kurumuş.
Ama ben yine de size Kufi Çayını aktaracağım.
Kufi Çayı:Büyük Menderes Nehri’nin kollarından biridir. Uzunluğu 98 km, yağış alanı 2015 km²’dir. Yıllık ortalama akım 3368 m/sn, maksimum akım 35644 m/sn’dir. Ortalama yıllık 106.213.248 m³ su taşımaktadır. Çay, Sandıklı ovasının doğu ve kuzeyindeki dağlardan kaynağını almaktadır. Kış yağışları ve kar erimeleri nedeniyle Mart ayında maksimum akışa ulaşır. Haziran ve Ekim ayları arasında fazla bir akım gözlenmez, bazen çay yatağı kuru haldedir. Akımın %97’si kış mevsiminde, %2,4’ü yaz-sonbaharda gerçekleşir.
Vadinin Şeyhyahşi Köyü civarında akarsuyun suyunun kaçtığı bir düden bulunur. Kalker bloklarının bulunduğu alandan giden suyun Işıklı kaynaklarından çıkarak, Işıklı Gölü’ne ulaştığı düşünülmektedir.Kufi Çayı Ortadağ ve Burgazdağ arasındaki vadisinde oluşturduğu boğaz vadi ulaşım açısından önemlidir. Boğaz vadinin genişliği 1-1,5 km, uzunluğu 36 km’dir.Sandıklı- Çivril arasında ulaşıma en uygun geçiş alanıdır. 1176 yılında yapılan Miryokefalon Muharebesi’nin Kufi Boğazında olduğu düşünülmektedir.Kaynak:T.C.Çivril Belediyesi
Işıklı.
Kufi Çayı moral bozukluğu ile Işıklı’ya iniş yaptım.Işıklı’da akşam için bir şeyler alıp Işıklı merkezde bulunan Büyük Menderes Nehrini oluşturan gözelerden biri olan Işıklı Gözesine geçiş yaptım.Göze ve etrafını belediye sahiplenmiş ve millet bahçesi yapmış.Güzel bakımlı bir yer olmuş,tabii bu olması gereken.Planlamamda burada kamp yapmak vardı, hatta yetkili birimlerden de izin aldım.Bu gece burada çadır kuracağım ama hava kararmaya yakın.
Ben bu şekilde göze kenarında oyalanıp zamanın geçmesini beklerken bir telefon…..
Yeşilyaka Kampı.
Arayan Mehmet Kırkıcı ağabey ”Şafak neredesin” Işıklı’da olduğumu söyleyince bizde Yeşilyaka’dayız deyince Işıklı’da durmanın bir anlamı kalmadı.Hemen toparlanıp 10 km ilerideki Yeşilyaka’ya uçarcasına gittim.Beni Mehmet Ağabey, eşi Duygu hanım ve Gökay karşıladı.Evet uzun zamandır haberleşiyoruz,sosyal medyadan tanışıyoruz ama Mehmet ağabey ve Duygu hanımla ilk defa bir araya geldik.Gökay zaten kardeşim onu uzun yıllardır tanıyorum.Hep beraber yemek yedik,gece geç vakitlere kadar sohbet ettik.Çok iyi bir gece geçirdik,onların kamp yaptığı yerde bende kamp yaptım.Sabah ise benim tur bitti otobüse binip evimin yolunu tuttum.
Anadolu 2025’in analizi;Planlayan ben,uygulayan yine ben olarak çok iyi bir rotada yol alarak 13 günlük turu nihayete erdirdim.Anadolu’nun güzelliklerine,suyuna,toprağına kurban olayım.Bu turumda uzun süre fırtına ile boğuştum,bol bol lastiğim patladı,iki yabancı kadın bisiklet turcusu ile kısa süreliğine arkadaşlığım oldu.Özellikle Çanakkale,Balıkesir ve Bursa bölgesinin bol orman, dağlık arazi,vadi,suları ile haşır neşir oldum.Frigya vadisine girdim,şehitlik ziyaretim oldu,ilk defa girdiğim yerler olduğu gibi nostalji yaptığım yerlerde oldu derken turumu bitirdim.
Anadolu 2025’de 13 günlük turumu takip eden,ilgi duyan ve merak eden arkadaşlarla Bozkırın Ruhunda görüşmek üzere sağlıcakla kalın.
13 ncü Gün 23 Haziran 2025 Sandıklı-Otluk-Işıklı-
Yeşilyaka:56 KM
ANADOLU 2025 (13.Gün Sandıklı-Otluk-Işıklı-Yeşilyaka)
Discussion about this post