Bugün çadır toplama kahvaltı hazırlama derdi yok,çünkü geceyi Bilecik öğretmenevinde geçirdim.Sabah 06:30 sıralarında kalktım,öğretmenevi yada benzeri yerlerde yaptığımı burada da yaptım, el yüz yıkama faslından ziyade sabah hemen duşa girdim,rahatladım.Duş sonrası kendime bir keyif kahvesi yaptım ve içtim,sonra da akşamdan bir çoğunu hazır ettiğim çantalarımın diğer bölümünü hazır ettim.Tabii bunları aheste aheste yaptım ki 07:30 da verilmeye başlanan kahvaltıya kadar vakit geçsin.Saat 07:30 olunca da kahvaltıya inip,güzelce kahvaltımı yaptım.Beş gün gündür yoldayım ve 5 nci gecede öğretmenevinde kaldım,buda benim mükafatım olsun.Yazı dizimin ve turumun bu bölümünde 6 ve 7 nci gününü kaleme alacağım.Bu iki gün bir anlamda 2020 yılında yapmış olduğumuz Zafere Giden Yol projesinin bir bölümünü oluşturuyor,özellikle Şehitlik ziyaretlerimi tekrar rota dahiline koyarak,ziyaretler yapacağım.Eh artık çıkalım yola değil mi?
6 ncı Gün 25 Temmuz 2022 Bilecik-Bozüyük-İnönü Şehitliği-İnönü-Pınarbaşı Havuzları:
Kahvaltı sonrası kapıya sigara içmeye çıkanlar yüzünden ancak beşinci fotoğraf çekişimde kimsesiz bir ortamı yakaladım,oda çıkan kişiyi içeri tekrar postaladıktan sonra.Bugün kamp yeri veda fotoğrafını Bilecik Öğretmenevi önünden yapalım ve yola çıkalım.
Osmanlı’nın ilk başkenti olan Bilecik içinde sabah serinliği ve sakinliğinde ağır ağır yol aldım. Dün 2 saatlik bir kültür gezisi yapmış,geri kalanını sabah bisikletle yol alırken yaparım demiştim,işte onu yaparak Bilecik dışına kadar çıktım.
Bilecik dışına çıktıktan sonra Orhangazi sapağına kadar iniş yaptım,bu iniş günün tek inişi olacak,günün geri kalanı hafif hafif tırmanma ile geçecek.Ben bunlardan bahsederken ve tırmanışın hemen başında sağ yanımda gördüğüm demiryolu köprüsü dikkatimi çekti,fotoğrafladım.
Tırmanmak dediysim öyle ağım şahım bir şey değil,biraz yükselti kazanmak,o kadar.Yol ana yol olunca kaçamak yapacak yerlerin azlığı da oluyor ama Cennet Vadisi civarı şansıma gölgelik bir yer bulunca hemen sığındım,biraz dinlendim.
Bozüyük.
Öğleye doğru Bozüyük ilçesine vardım,daha fazla ileri gitmeye gerek yok.Ara bir yerde güzel bir park bulunca mola hakkımı kullandım.Öğle yemeğimi marketten aldığım nevaleleri hazırlayıp bir de salata yaparak ortaya güzel bir öğle yemeği çıkarttım.Hem dinlendim,hem yemeğimi yedim.
Biraz da Bozüyük ilçesinden bahsedeyim.
Bozüyük:Bilecik ilinin bir ilçesidir. İlçe olarak Türkiye’deki bazı illerden büyük olan nadir ilçelerden biridir. Bu ilçe, Bilecik ilinin ekonomik, sosyal, siyasi kalbi konumundadır. İlçe adını 1890 yılında İstanbul – Ankara demiryolunun yapımı sırasında keşfedilen Bozüyük Höyüğünden almaktadır.Asya ile Avrupa arasında doğal bir köprü görevi gören Anadolu’nun hemen her köşesi bu önemle jeopolitik konumu nedeniyle, ilkçağlardan bu yana hareketli ve zengin bir tarihe sahiptir. Yurdumuzun kuzeybatısında Bilecik’e bağlı olan ilçenin kuzeyinde Bilecik, kuzeybatısında Pazaryeri ilçesi,Kuzeydoğuda Söğüt,doğuda Eskişehir,güneyde Kütahya,Batıda Domaniç ve İnegöl ilçeleriyle çevrilidir. İlçenin yüzölçümü 928 kilometrekare olup, rakımı 740 metredir.Kurtuluş savaşında batı cephesinin ilk kuruluş günlerinde (18 haziran 1920) Bozüyük bir müddet cephe karargahı olmuş ve halkın gösterdiği vatan sevgisi ve fedakarlıkla 1920 haziranında başlayan ve Bursa’nın düşmesiyle sonuçlanan ilk düşman taaruzunun Eskişehir’e doğru ilerlemesini durdurmakta olduğumuz için bir dayanak olmuştur.1. ve 2. İnönü Savaşlarında, 9 ocak 1921-14 mart 1921, 26 mart-1 nisan 1921 arasında kısa süreli yunan işgaline uğrayan Bozüyük , 12 temmuz 1921 de üçüncü kez Yunan işgaline uğramış, 4 eylül 1922 ‘de işgalden kurtulmuştur.
Bilecik molasından sonra Akpınar-İnönü tarafına hareket ettim.Bugün öğleden sonra çok önemli yerler ziyaret edeceğim,onlardan biri İnönü Şehitliği, Şehitliği 2020 yılında yapmış olduğumuz Zafere Giden Yol projemizde de ziyaret etmiştik,bugün ikinci defa ziyaret edeceğim.Akpınar’a çok az bir mesafe kala Bilecik-Kütahya yolunun Akpınar yakınlarında hemen sağ tarafta küçük bir tepe üzerinde İnönü Şehitliği bulunmakta.Yönümü oraya çevirip kendimi Şehitliğin manevi huzuru içinde bulmak için hazırladım.
İnönü Şehitliği.
Tepeye sakince tırmandım, daha tırmanırken içimi değişik duygular sarmaya başladı.Küçük tırmanıştan sonra Şehitlik girişindeyim,girdikten hemen sonra ilk önce şehitlerimiz için ruhlarına dua okudum.Anıt bölgesine geldikten sonrada saygı duruşunda bulundum.O kadar huzur doluyum ki anlatamam,Şehitliği dolaştım,saygımı sundum, duamı okudum ne mutlu bana böyle manevi bir duyguyu yaşıyorum.
İnönü Şehitliği:Bilecik Bozüyük İlçesi ile Akpınar Köyü arasında bir tepede bulunmaktadır. İstiklâl Savaşı’nın Metristepe-İnönü istikametinde gelişen ve tarihimizde İnönü Savaşları olarak bilinen savaşların geçtiği cephedir. 844 mezardan oluşmaktadır ve 1930 yılında Milli Savunma Bakanlığınca yaptırılmıştır.1981 yılına kadar Haziran ayı içinde yapılan şenlikler bu yıldan itibaren İnönü Savaşı’nın kazanıldığı tarih olan 1 Nisan günü yapılmaya başlanmıştır. Dikdörtgen duvarlarla çevrili olan mezarların ayakuçlarında Türk bayrakları resmedilmiştir. Burada 4 200 Şehit’ in kaydı olmasına rağmen isimleri bilinemediğinden sadece 141 mezar vardır. Şehitliğin ortasında küçük boyda mermerden bir anıt vardır. Üzerindeki pirinç levhada ise şu sözler yazılmıştır:
“Ey Yolcu burada şu gördüğün mezar
Türklerin İstiklâl abidesidir.
Bir gökten bir göğe haykıran rüzgâr
İnönü Cengi’nin Zafer Sesi’dir.”
Kaynak:T.C. Bilecik Valiliği
İnönü Şehitlik ziyaretinden sonra İnönü ilçesine doğru hareket ettim, Akpınar’ı geçtikten bir süre sonra Eskişehir il sınırlarına girdim.2 yıl öncenin hatırası stickerim orada rengi beyazlamış,yenisini yanına monteledim,bakalım 2 yıl sonra projem için geldiğimde de yerlerinde duracaklar mı?
İnönü.
Öğleden sonranın sıcağı ile birlikte saat 15:00 gibi İnönü’ye vardım.Bugün burada konaklamayı düşünüyorum,tabii göreceğim yerler sonrası…. Bakalım kendime nasıl bir yer bulacağım?
İnönü:İlçe İstanbul-Antalya kara yolu üzerinde yer almakta olup Kütahya’ya 63 Bursa’ya 120 km mesafededir.Kasabanın kuzeyinde, şimdiki adı Eserönü olan mevkideki kalıntılardan toplanan sütun başlıklarının incelenmesinden varılan sonuca göre, kasabanın kurucuları Frigler’dir.Osmanlı döneminde önce Anadolu eyaletine, sonra Hüdavendigar vilayetine bağlı; merkezi Bilecik olan Ertuğrul sancağına bağlı Söğüt kazasına bağlı bir köy olan İnönü, Kurtuluş Savaşı’nda I. ve II. İnönü Muhabereleri’nin geçtiği yerdir. 1920 yılında Yunan işgaline uğrayan ve 4 Eylül 1922’de işgalden kurtulan İnönü köyü, 1923’te il yapılan Bilecik’in Söğüt ilçesine bağlı köy oldu. 1926 yılında Söğüt’ten ayrılan Bozüyük ilçesine bağlı bucak merkezi olan İnönü, 1963’te Eskişehir’in merkez ilçesine bağlandı. İnönü, 1987 yılında ilçe oldu.
İnönü Anıtı.
İlçe merkezinde İsmet İnönü Anıtı, I. ve II. İnönü Savaşları’nın simgesidir. Geniş ve yüksekçe bir platform üzerinde büyük bir ay-yıldız onun yanında da asker kıyafeti ile İsmet İnönü’nün heykeli vardır. Anıtın ön tarafında ise savaşı simgeleyen rölyefli kabartmaların bulunduğu geniş ve alçak bir friz yer alır. İlçe merkezindeki karargah binası restore edilmiştir. Ayrıca Çukurhisar Köyü’ndeki kerpiçten basit bir köy evini de İsmet İnönü ikinci bir karargah olarak kullanmıştır.Kaynak:T.C.Bilecik Valiliği
İnönü Uçuş Eğitim Müdürlüğü.
İnönü’ye erken vakit vardım,haliyle kamp yeri ayarlamam gerek.İnönü ova olduğundan imkanları biraz kısıtlı, gerçi kandilli taraflarında uygun yer var ama ben yine küçük bir istihbarat çalışması yaptım ve yere bakmak için keşfe çıktım.Yolum bu arada planör okulu önünden geçti,geçmişken bir fotoğraf çekip burası hakkında kısa bir bilgi vereyim.
İnönü Uçuş Eğitim Müdürlüğü:Ulu Önder Mustafa Kemal ATATÜRK’ün direktifleri ile görevlendirilen sayın Vecihi HÜRKUŞ,Türkiye genelinde planör uçuşları için uygun bir lokasyon aramaya gönderilmiş, yapılan incelemeler sonucunda Eskişehir’e bağlı İnönü ilçesi coğrafi özellikleri bakımından en uygun yer olarak seçilmiştir.Bu kapsamda eğitim merkezinin güney istikametinde bulunan alçak tepeler, yaz boyunca hakim kuzey rüzgarının bulunması ve bu rüzgarın alçak tepelere çarparak tepe zirvesini aşmak istemesinden kaynaklanan kaldırıcı bandını oluşturması sonucunda uygun yelken tipi uçuş koşullarını sağlamaktadır.Planörde bu kaldırıcı bandı kullanarak yeterli irtifa almakta ve daha uzun süreli uçuşlar için termal aktivite uçuşuna başlamaktadır.Kaynak:Türk Hava Kurumu
Pınarbaşı Havuzları.
İnönü merkezde istihbarat sonucu kalabilecek yer olarak önerdikleri Pınarbaşı Havuzları’na vardım.Gerçekten burası ilginç ve güzel bir yer.Sağa sola bakınırken ve havuza bakarken işletme sahibinin dikkatini çekmişim,yanıma geldi biraz muhabbet ettik,sonra yüzme havuzlarının karşısını işaret ettim,”niyetim burada geceyi geçirmek” dedim,kabul etti,yardımcı bile oldu.Evet bu gece buradayım ama önce tekrar İnönü’ye gitmem gerek eksik kalan şeyleri tamamlamak için.
İnönü Savaşları Karargah Müzesi.
İnönü içinde ilk durağım İnönü Savaşları Karargah Müzesi oldu.Burayı iki yıl önce geldiğimde gezmiş,fotoğraflamış,önemini anlamıştım.Bir ara belediyeye gidip yine açtırayım dedim ama vazgeçtim,2 yıl önceki büyüsü ile kalsın.Nasıl olsa Allah ömür verirse 2 yıl sonra proje bazlı geleceğim, o zaman gezerim.Müze içini merak edenler gelir gezer yada beni takip ediyorsanız Zafere Giden Yol projemizin İnönü bölümünden görebilir.
İnönü Savaşları Karargah Müzesi: Kurtuluş Savaşımızın dönüm noktalarından İnönü Savaşlarının sevk ve kumanda edildiği askeri karargahtır.Savaş,Batı Cephesi Komutanı İsmet İnönü tarafından buradan yönetilmiştir.İsmet İnönü’nün karargah olarak burayı seçmesinin sebebi, hem iki koldan taarruza geçen Yunan kuvvetlerine (ve yine bir başka koldan Türk askerine kurşun sıkan Çerkez Ethem’in eşkıyalarına) karşı elverişli bir mukavemet noktası oluşturmak, hem de bu esnada Eskişehir’e kadar ilerlemiş olan düşmanın Ankara hedefini bozmaktı.Bina, büyük komutan İsmet İnönü’nün ve İnönü Zaferlerinin 80. yıl dönümü hatırasına saygı ifadesi olarak, T.C. Kültür Bakanlığınca 2000-2001 yıllarında yürütülen restorasyonla “İNÖNÜ SAVAŞ MÜZESİ” olarak gelecek kuşaklarımıza kazandırılmıştır.
1 Nisan 2001’de ziyarete açılmıştır. Ev, 1987 yılında Kültür Bakanlığı’na devredilmiş ve İnönü Savaşları Karargah Müzesi olarak açılmıştır.
Kaynak:İnönü Kaymakamlığı
Tekrar Pınarbaşı Havuzları.
İlçe içinde yemeğimi yedim,gece, sabah ve yarın ki alışverişlerimi tamamladım, içeceklerimi de aldım ve tekrar Pınarbaşı Havuzları’nın yolunu tuttum. Tam da tahmin ettiğim ve benim istediğim yeri bana tahsis ettiler,sağolsunlar.Hemen çadır kurma faaliyetine giriştim,içini yerleştirdim.Soyundum, dökündüm,böyle sulak bir yerde olmanın tüm avantajlarını kullanarak sulara daldım.Şimdi keyfim daha da yerine geldi işte.
Kamp Gecesi.
Ben bu işleri yaparken planörler tepemizden resmi geçit töreni yapıyordu,işlerimi hallederken bir yandan da onları seyrettim.Şimdi işin gece bölümü başlıyor derken de bu sefer havada paraşütler görünmeye başladı.Saymadım ama bir çok vardı,çok renkli görüntüler eşliğinde geceye başladım.Su başındayım,tek başımayım,sessizlik hakim (havuz müdavimleri evlerinin yolunu tuttu),huzur desen zaten var, eeee ne eksik hiç bir şeyim eksik değil,her şeyi düşündüm ben.Burada yine devreye sevdiğim şarkıları bana söyleyen radyom ve masamdaki nevaleler girdi.Güzel güzel dinlenmenin zamanı şimdi.
Yarın İntikatepe Şehitliği ziyareti,Kütahya il sınırlarına giriş var, yani turum devam ediyor.
6 ncı Gün 25 Temmuz 2022 Bilecik-Bozüyük-İnönü Şehitliği-İnönü-Pınarbaşı Havuzları:59 km
Powered by Wikiloc
7 nci Gün 26 Temmuz 2022 Pınarbaşı Havuzları-İntikamtepe Şehitliği-Dodurga-Cihangazi-Seyitömer-Gevrekseydi:
Pınarbaşı Havuzlarında bu güzel görüntüler eşliğinde uyandım.Tabii benim uyanışım gün ağarmadan önceydi 06:00 gibi,bu fotoğrafları daha sonra yola çıkmadan önce çektim.Kahvaltı,toparlanma,yola hazırlık hep bu güzel görüntüler eşliğinde oldu,şanslıyım vesselam.
Pınarbaşı Havuzları.
Artık rutin oldu kamp yeri fotoğrafı almak ama sakıncası da yok,gayet güzel oluyor.Hiç olmazsa kamp yerinin bir anısını beraberinde taşıyor.
Pınarbaşı Havuzlarından 07:30 gibi ayrıldım.İstikametim Kandilli-Karaağaç tarafı bu sabah erken saatlerde Karaağaç bölgesinde çok önemli bir yeri ziyaret edeceğim İntikamtepe Şehitliği.Bu yol üzerindeyken Bilecik il sınırlarına tekrar giriş yaptım.
İntikamtepe Şehitliği.
Saat 09:00 gibi vardım İntikamtepe Şehitliği’ne, Şehitliğin sorumluğu Lokman Taşkın ağabey daha yeni gelmiş,Şehitlik kapılarını açarken ben vardım.O beni tanımadı,çünkü çok gelen giden var,normaldir, ama ben onu tanıdım, 2 yıl önce de geldiğimde de vardı, bayağı muhabbet etmiştik.Lokman Taşkın ağabey Karaağaç köyünde oturuyor ve 8 yıldır İntikamtepe Şehitliği’nin sorumlusu.İntikamtepe Şehitliği gerçekten de Şehitlerimize layık tertip,düzen ve temizlikte.
Şehitlik içine girer girmez Şehitlerimiz ruhuna dua okudum, saygı duruşunda bulundum.Sonra huşu içinde Şehitlik ziyaretimi yerine getirdim.

İntikamtepe Şehitliği.
İntikamtepe Şehitliği: İkinci İnönü Savaşı’nda şehit düşen çok sayıda yiğidimizin kabirlerinin bulunduğu şehitlik, Bozüyük-Dodurga yolu üzerinde bulunmakta; mezarlardan birinin üzerindeki yazıda; “126. Alay, 3. Tabur, 9. Birlik Kahramanları burada şehit düştüler.30–31 Mart 1921. Mezarları Zaferlerin Beşiği Oldu.” ibaresi yer almaktadır.Şehitlik 1950 yılından sonra Anıt Yaptırma Derneği ve Milli savunma Bakanlığı’nın işbirliği ile yaptırılmış olup şehitliğin bakımı ve korunması Milli Savunma Bakanlığı’ nca sağlanmaktadır.Kaynak:Bilecik Valiliği
Bir mezarın üzerinde aşağıdaki yazı vardır: II. Piyade tümeni 126. Alay 3. Tabur 9. Bölüğün komutanı Afyonlu subay (Ömer Altınay) II. İnönü Harbinde 4 süngü yarası alarak düşman eline esir düşmüştür. Yunan kol ordusu tarafından ağaca çarmıha gerilerek benzin dökülerek yakılmak istenirken yetişen kuvvetlerimiz tarafından kurtarılmıştır.
Şafak Yollarda-Şafak Omaç:Ne diyebilirim ki,tüylerim diken diken oldu,2 yıl önce geldiğimde de duygulu anlar yaşamıştım, şimdi de, yine geleceğim Şehitlerim,ruhlarınız şad olsun.
Mola Zamanı.
Şehitlik ziyaretim bitti,Şehitlikten ayrıldım,Dodurdu tarafına yol almaya başladım ve günün küçük ve kısa inişini yapıp çeşme başına geldim.Önce serinledim sonra kahvemi yaparak biraz dinlendim.Kahveden sonra gün tamamı yukarı yolculukla geçecek.
Yeni Dodurga.
Yeni Dodurga diğer Dodurga’dan çok daha iyi çıktı!!! Ben 2 yıl önce buradan geçerken burasını nasıl görememişim, nasıl keşfedememişim.Yeni Dodurga’da bir piknik alanı, büyük,temiz,gayet güzel ve en önemlisi benim saydığım 6 tane gürül gürül akan çeşmesi var.Arkadaş cennet gibi bir yer burası.Hiç daha fazla ileri gitmeye, arayışa gerek yok hemen çıkınımı açtım,burası öğle yemeği için on numara yer.
Bakmayın siz yolun öyle uzun ince olduğuna….Cihangazi’de dondurma molasından sonra sıcakla beraber tırmanmaya başladım.Bu tırmanış Bilecik-Kütahya il sınırına kadar sürecek.İl sınırına yakın ikinci çeşme benim bu günkü duş yerim,burada iki çeşme var birinin suyu kaba,diğeri ise mükemmel lezzetli.Kaba suyu olan çeşmenin yalağı benim duş yerim oldu,serinledim,kendime geldim.Diğer lezzetli sudan ise tüm mataralarımı tazeleyerek il sınırına doğru tekrar tırmanışa geçtim.
Kütahya İl Sınırı.
Uzun zaman geçirdiğim Bilecik il sınırlarına veda ederken yine uzun zaman geçireceğim Kütahya il sınırlarına da giriş yaptım.1400 rakımdayım,yaklaşık 40 km’dir tırmanma ağırlıklı yol alıyordum,günün bundan sonrası artık iniş ağırlıklı olacak.
Seyitömer ve Seyitömer Termik Santrali.
İnişim 15 km kadar devam etti,önce Eynegazi, sonrada Seyitömer’e geldim.Turum boyunca çok indi çıktı yaptım haliyle fren balatalarını kontrol zamanı.Seyitömer’de cami bahçesine geçip çantaları masaya yaydım ve önce ön balata kontrolü,o sınıfı geçer yani idare eder.Ama arka balata bitmiş hemen yenisi ile değiştirdim.Ucu kırılan katlanır masamı elden geçirdim ve belde merkezinden akşam için bir şeyler aldım,yoğurt ekmek gibi ve yola devam.
Termik Santral bölgesini hızlıca geçmeye çalıştım,çünkü bacalardan çıkanlar pekte hoş bir koku yaymıyordu.
Gevrekseydi Kampı.
Kafamda kamp yapmayı planladığım Gevrekseydi kırsalına kadar soluksuz geldim.Önce Gevrekseydi kırsalında 2 yıl önce Ferdi ile kamp yaptığımız çeşmeye yöneldim ama suyu iplik gibi aktığından (mevsim itibariyle) vazgeçip 100 metre ileride kahvaltı yaptığımız mesciti,tuvaleti olan çeşmeye geçtim ve burada kalmaya karar verdim.Gerçi tuvalet işlevini yitirmiş vaziyetteydi ama olsun çorak arazi o işi görür.Her neyse, Mescidin içi çok havasız olduğundan girmedim,çadırı mescit arkasına kurdum, yerleştim,masanın birini de benim tarafa çektim ve buraya kuruldum.Buraya kadar her şey tamam,normal…..Saat 22:00’den sonra millet delirdi kardeşim,her yarım saatte bir araba gelir oldu,içkili olanlar,gürültü yapanlar ne ararsan var.Gece 02:00 ye kadar adam sepetlemekten bıktım.Sonunda el ayak çekildi de 02:00 en sonra az biraz uyuyabildim, tabii buna uyku denirse.İlk çeşmeye çadırı kurmadığıma pişman oldum ama yapacak bir şey yok.Vatandaşlar daha erken saatlerde gelmeye başlasaydılar,taşınırdım, geç geldiler lavuklar.
İşte 2 günüm böyle geçti,Köroğlu Dağlarından Murat Dağına turum tüm heyecanı ile devam ediyor.
7 nci Gün 26 Temmuz 2022 Pınarbaşı Havuzları-İntikamtepe Şehitliği-Dodurga-Cihangazi-Seyitömer-Gevrekseydi:69 km
Powered by Wikiloc
Discussion about this post