12 Temmuz 2023 tarihinde Samsun’dan yola çıktım,sırasıyla Amasya,Tokat,Sivas,Giresun,Gümüşhane,Bayburt,Erzurum,Erzincan,
Sivas,Kayseri il sınırlarında yada il merkezlerinde Atamızın izinde yol aldım.Dün Kayseri’deydim, Atatürk Evi Müzesi ve Milli Mücadele Müzesini ziyaret ettim,Kayseri kültür turu yaptım ve bu onurlu yolda 21 nci günümü tamamlayarak Himmetdede’ de kamp yaptım.Bugün 02 Ağustos 2023, ben Ata Yolu projemde 22’nci günü yaşayacağım.Bu gün Himmetdede çıkışlı güne başlayıp Hacıbektaş,Mucur ve Kırşehir istikametinde yol alacağım,bakalım bu rotada neler görmüş, neler yaşamışım.
22 nci Gün 02 Ağustos 2023 Himmetdede-Hacıbektaş-Mucur-Kırşehir:
Himmetdede Sabahı.
Burada 2019 yılında Ferdi Kızıl ile kamp yaptığımdan alışkınım,o yüzden rahat bir gece geçirdim.Sabah kalkış saatini rutine bindirdim;saat 05:30’da kalk,sonra kahvaltı,çadır nemli olmadığından güzelce toplama, sonra diğer eşyalarımda çantadaki yerini aldı ve ben yola çıkmaya hazırım artık.
07:15 itibari ile yola çıkma pozisyonundayım,kaldığım yere bir daha görüşmek üzere deyip kamp yeri ayrılış pozumu tamamlayıp yola çıktım.
Nevşehir İl Sınırı.
Kamp yerimden ayrılıp Kalaba istikametine doğru yol almaya başladım ve daha 7 kilometre gitmiştim ki Ata Yolu projemdeki 12’nci il sınırı olan Nevşehir il sınırlarına giriş yaptım.
Kalaba’ya kadar iniş ağırlıklı geldim,Kalaba sonrası hafif hafif tırmanırken çiftçilerimiz iş başı yapmış bile. Doğu ve İç Anadolu’da hasat zamanı,sabahın ilk saatleri ile birlikte çiftçilerimiz ekin tarlalarında, biçerdöverler iş başında.Biçerdöveri fotoğraflayıp sabah serinliğinde tırmanmaya devam ettim.
Çallıgedik Geçidi.
Kalaba sonrası öyle aman aman bir tırmanış yapmadım,1150 rakımdan 1350 rakıma 8 kilometrelik bir yolculuk ile geldim.Evet terliyim, çünkü daha sabahın ilk saatleri olmasına rağmen hava çok sıcak ama şunu da belirteyim, bu ter hoşuma gidiyor,verdiğim emeğin teri bu….. Çallıgedik Geçidindeyim.
Artık tabelalarda Ankara kilometresi daha kısa görünmeye başladı.244 kilometre 3 günlük bir yol demek.Mucur’a da 39 kilometrem kalmış ama ben direk oraya gitmeyeceğim,önce Hacıbektaş tarafına döneceğim.
Ankara-Kayseri yolundan 11 kilometre içeride bulunan Hacıbektaş’a giderken ekin tarlalarını seyredip fotoğraflayarak yol almaya devam ettim. 

Himmetdede,Hacıbektaş arası 52 kilometre, her ne kadar hava sıcak olsa da öğlen sıcağına kalmadan öğle vakti Hacıbektaş’a vardım.Hacıbektaş gezime başlamadan dilerseniz önce Hacıbektaş’ı bir tanıyalım.
Hacıbektaş:Nevşehir iline bağlı bir ilçedir. Kapadokya’ nın önemli merkezlerinden biridir. Doğuda Avanos, batıda Mucur, güneyde Gülşehir, kuzeyde Kozaklı ilçeleriyle çevrilidir.
Rakımı 1250 dir.
Mustafa Kemal ATATÜRK 4-11 Eylül 1919 tarihleri arasında yapılan “Sivas Kongresi” sonrasında 22-23 Aralık günleri Hacıbektaş’ ı ziyaret etmiştir. Kayseri ve Mucur yolu ile 22 Aralık 1919 günü Hacıbektaş’ a gelen M. Kemal Paşa, Çelebilere ait evde ağırlanmış ve konuk edilmiştir.
İlçe merkezine girer girmez Hacı Bektaş-ı Veli kültür merkezi önüne geldim,kültür merkezi önünde bulunan Hacı Bektaş-ı Veli heykelini fotoğraflayarak kendisinden söz etmek isterim.
Hacı Bektaş-ı Veli:Osmanlı İmparatorluğunda XIV. yüzyıldan itibaren,sosyal ve siyasi bakımdan büyük etkinliği olan,II. Mahmut tarafından Yeniçeri Ocağı ile birlikte kapıtılan,Abdülaziz zamanında tekrar canlanan ve 25 Kasım 1925 tarihinde Tekke ve Zaviyelerin kapatılmasına kadar devam eden Bektaşi tarikatının piridir.Hacı Bektaş Veli’nin doğumu,ölümü,kim tarafından eğitildiği,Anadolu’ya tam olarak hangi tarihte geldiğine dair kesin bilgiler bulunmamaktadır.Hayatının büyük bölümünü Sulucakarahöyük’ te (Hacıbektaş) geçiren Hacı Bektaş Veli,ömrünü de burada tamamlamıştır.Mezarı,Nevşehir iline bağlı Hacıbektaş ilçesinde bulunmaktadır.Kaynak:www.hacibektas.com
Hacı Bektaş-ı Veli Kültür Merkezi.
Bisikletimi güvenlik görevlisi kulübesi yanına bırakarak kültür merkezi gezime başladım.
Kültür merkezi içinde Atatürk’ün 22 Aralık 1919 ziyaretinde kahve içtiği yerde kahve içerken röfleyi bulunmaktadır.
Atatürk Evi Müzesi.
Hacıbektaş ilçesinde tekrar gezmeyi arzuladığım Atatürk Evi Müzesi önündeyim ama bahçe kapısı kilitli?.Kapıyı kilitli görünce telaşa kapıldım,hemen karşıdaki belediyeye gittim,ziyarete açık olduğunu öğrendim.Tekrar geri geldiğimde ikinci kapıyı fark ettim,yanlış alarm imiş!, girişler bir üst kapıdanmış, öyle bir rahatladım ki, anlatamam, içimin yağları eridi. Şimdi Atatürk Evi Müzesini rahatlıkla gezebilirim.
Atatürk Evi Müzesi gezime müzeyi iki kaynaktan tanıtarak başlamak isterim.
Atatürk Evi Müzesi:İlçe merkezinde bulunan evde, Gazi Mustafa Kemal Paşa ‘Sivas Kongresi’ sonrasında Ankara’ya dönerken 22-23 Aralık 1919 tarihinde Hacıbektaş’a gelmiş ve söz konusu evde bir gece konaklamıştır. Atatürk Evi, 19. yüzyılda kerpiç arasına hatıl atılarak inşa edilmiş olup, kamulaştırılma işleminin ardından, 2001 yılı içinde Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından yeniden inşası sağlanarak müze olarak hizmete açılmıştır. Müzede etnografik eserler sergilenmektedir. Müze, Pazartesi günü dışında her gün açık olup, ücretsiz olarak hizmet vermektedir.Kaynak:muze.gov.tr
Atatürk Evi Müzesi:Yurdumuzun kurtarıcısı Cumhuriyetimizin kurucusu Büyük Önder Mustafa Kemal Atatürk 4-11 Eylül 1919 tarihleri arasında yapılan ”Sivas Kongresi” sonrasında 22-23 Aralık günleri Hacıbektaş’ı ziyaret etmiştir.Kayseri ve Mucur yolu ile 22 Aralık 1919 günü Hacıbektaş’a gelen Mustafa Kemal Atatürk,Çelebilere ait evde ağırlanmış ve konuk olmuştur.22 Aralık günü, Çelebi Cemalettin Efendi tarafından ağırlanan Mustafa Kemal Paşa,o geceyi Çelebi Cemalettin’in evinde geçirdi.Ertesi gün Dedebaba postunda oturan Salih Niyazi Baba ve Dergah ziyaret edildi.Hacı Bektaş Dergahı,Mustafa Kemal ve diğer heyet üyelerine sıcak davrandı.Dergahta,Atatürk,Cemalettin Efendi,Salih Niyazi baba ve diğer ileri gelenlerle özel bir toplantı yapıldı.Bu toplantıda bağımsızlık mücadelesi konuşuldu.Samsun’da başlatılan bağımsızlık mücadelesine, Alevi-Bektaşi toplumu tam destek vermiştir.Değişik kaynaklarda,Alevi ve Bektaşilerin Ulusal Kuruluş Savaşına ayni ve nakdi yardımlarla destek olduklarına dair bilgiler de yer almaktadır.Kaynak:Hacıbektaş Belediyesi.
Tablodaki Atatürk fotoğrafının aynaya yansımasını 2019 yılında Ferdi Kızıl ile ziyaretimizde Ferdi çok güzel yakalamıştı.Duruş pozisyonunu hafızama iyi kazımışım, biraz uğraştım ama bu sefer aynı pozu ben de yakaladım,Ferdi’ye selamlar.
Hacıbektaş kültür gezim, Atatürk Evi Müzesi gezim bitti,planlamamda burada başka gezilecek bir yer yok.Hacıbektaş sonrası rotam Mucur üzeri Kırşehir’e varmak.Saat 14:00 gibi Hacıbektaş’tan ayrılarak Kırşehir istikametine doğru yola çıktım.
Hacıbektaş-Mucur arası sıcağın etkisi ile eriyen asfaltın üzerinde yol almak bazı anlarda sıkıntılı durumlar yaratsa da iniş ağırlıklı yol almam bu sıkıntıyı biraz olsun hafifletti.Karkın civarı artık Kırşehir sınırlarındayım ve yine Karkın taraflarında gürül gürül akan bir çeşme, hemen yanındaki salkım söğüt yolun bütün kötülüklerini üzerimden alıp götürdü.Şimdi serinleme,dinlenme ve kahve zamanı.
Mucur’a aşırı sıcakla beraber giriş yaptım,Mucur girişinde bir benzin istasyonunda serinledim.Kısa bir dinlenmeden sonra Kırşehir istikametine yol almaya başladım.
Mucur: Kırşehir ilinin bir ilçesidir. Yöreye özgü Mucur halıları ile ünlüdür. Yer altı şehri ile turistik tesisler turizmi teşvik edici özellikleridir. Seyfe Gölü ve Mucur Obruğu ilçenin sınırları içerisindedir.
Mustafa Kemal Atatürk’ün Mucur’a gelişi:21 Aralık 1919 Pazar akşamı saat 20.30’da Mucur’ a gelen Mustafa Kemal Paşa ve Temsil Heyeti, geceyi Mucur’da geçirip ve 22 Aralık 1919 Pazartesi sabahı iki otomobil ile Hacıbektaş’ a hareket ettiler.
Mucur sonrası eğimi az 10 kilometrelik rampa, karşıdan gelen rüzgar ve sıcak ile birleşince dayanılmaz hal aldı.Bugün kafamda Çuğun bölgesinde kamp yapmak vardı,bu da Kırşehir sonrası rüzgara karşı 20 kilometre daha yol almak anlamına geliyor.Kırşehir yakınlarında karar verdim,bu gece Kırşehir’de kalacağım,öğretmenevi yada otel….Öğretmenevinde yer yok,uygun ve kaliteli bir otelde yer ayırttım,bu gece otelde kalacağım. Merkezinde kalacağım Kırşehir’i bir tanıyalım.
Kırşehir:Binlerce yıldır çeşitli uygarlıklara sahne olan Kırşehir ili, yalnız çeşitli tarihi eserleri, yeraltı şehirleri ile değil zengin termal kaynakları, Seyfe Gölü (Kuş Cenneti) gibi doğal güzellikleri ile de dikkat çekmektedir. İl toprakları 900-1200 m. yükseklikteki yaylalardan oluşmuştur. Yayla yüzeyi üzerinden yüksekliği 1700 m.ye ulaşan dağlar bulunur. Kırşehir ilinden irili ufaklı birçok akarsu geçmekte olup, Kızılırmak bunlardan biridir. Kırşehir, İç Anadolu Bölgesi’nde, Kızılırmak nehri havzası içinde kurulmuştur.
Mustafa Kemal Atatürk’ün Kırşehir’e gelişi;Mustafa Kemal Paşa, Sivas ve Erzurum Kongrelerinde alınan kararlar ile milli mücadele sürecini yeni bir boyuta taşımış, vatanın müdafaası için kurulan Temsil Heyeti ile birlikte milli mücadelenin merkezi olarak seçilen Ankara’ya hareketini sürdürmüştür. Yol güzergahındaki şehirlerde de görüşmelerini sürdüren ve kongrelerde alınan kararları Anadolu’nun her tarafına yaymaya çalışan Mustafa Kemal Paşa’nın 21 Aralık 1919 tarihinde Mucur’a, 24 Aralık günü Kırşehir’e, 25 Aralık günü de Kaman’a gelişi vatanın kurtulması için teşkilatlar kuran vatansever Kırşehirliler tarafından büyük bir coşku ile karşılanmıştır. Kırşehir, herhangi bir düşman işgaline maruz kalmamasına rağmen Kurtuluş Savaşı’na gerek askeri, gerek mali olarak büyük katkı sağlamış; mitinglerle, protesto telgraflarıyla ve kurulan derneklerle milli mücadele ruhunun amacına ulaşmasına katkıda bulunmuşlardır. Başkomutan Mustafa Kemal Atatürk önderliğinde yürütülen Kurtuluş Savaşı, milletimizin vatan ve millet sevgisi, sabrı, azmi ve imanı ile kazandığı tarihi bir savaştır. Emsalsiz bir zaferle taçlandırılan milli mücadelede halkımız tek yürek olmuş, tüm yokluk ve sıkıntılara rağmen birlik ve beraberliğin en güzel örneğini sergilemiş ve zafere ulaşmıştır.Kaynak:Kırşehir Valiliği 
Kırşehir Konaklaması.
Bugün 100 kilometrelik bir rotada yol aldım,Mucur sonrası takatım kalmadı,çok zorlandım,bunda sıcak havanın,trafiğin ve karşıdan gelen rüzgarın etkileri tartışılmazdı.Otelin adını reklamı olmasın diye vermiyorum ama üç yıldızlı kaliteli bir otel olduğunu bilin.İnternette kısa bir araştırma sonunda buldum oteli ve beni yanıltmadı, varınca hakikaten iyi bir otel olduğunu gördüm,odaları da gayet iyi.Kayıt işlemleri sonrası odama yerleştim.Akşam olduğundan karnım çok aç ama şöyle soğuk bir duşa büyük ihtiyacım var, hangisi olsun?, açlığa bir süre daha dayanmak tabii ki….Soğuk duşun altına girip te soğuk suyun her zerresini vücudumda hissettikçe kendime geldim,çok rahatladım.Bu arada kıyafetlerimi de temizledim,şimdi akşam yemeği zamanı.Hiç araştırma yapacak, gezecek değilim,resepsiyondaki arkadaşın ve onun arkadaşının önerisi üzerine gittiğim pideci,harika bir kuşbaşılı,kaşarlı pide yaptı bana,yanındakileri tek tek saymasam da olur.Yemek sonrası akşam için içecek,yarın için yanıma yolluk bir şeyler alıp otelime,odama döndüm.Bugün son 20 kilometresi zorlu bir 100 kilometrelik rotada yol aldım.Himmetdede çıkış yerim,Hacıbektaş gezi yerim,Mucur ikmal noktam,Kırşehir ise konaklama yerimdi.Yarın,Ata Yolu projemde 23’ncü gün olacak ve Kırşehir bölgesinden Kırıkkale bölgesine geçiş yapacağım,öğle vakti kültürel ağırlıklı olan rotam gün sonunda harika bir yerde bitecek,planlamam bu yönde.Merak ediyorsanız,ilgi duyuyorsanız,takip etmeye devam edin.
22 nci Gün 02 Ağustos 2023 Himmetdede-Hacıbektaş-Mucur-Kırşehir:101 KM
ATA YOLU 12 TEMMUZ 05 AĞUSTOS 2023 (22. Gün Himmetdede-Hacıbektaş-Mucur-Kırşehir)
Discussion about this post