Dün 100 kilometrelik bir rota sonunda Kırşehir’e yorgun,takatı kalmamış ve aç bir şekilde varmış idim.Daha yolda iken Kırşehir’de otelde yer ayırttım ve geceyi otelde geçirdim.Bir hafta sonra otelde kalmak yenilenmeme neden oldu, kendime geldim,sabah çok iyi dinlenmiş olarak kalktım.Bazı yerlerde sabah kahvaltısı erken veriliyor, bu yerleri hep sevmişimdir.Kaldığım üç yıldızlı otel gayet güzeldi,kahvaltısı da 07:00 de olunca daha bir sevimli oldu.Kahvaltı da fiyatına göre gayet güzeldi ve çeşidi boldu.Erken kalktım,erken kahvaltı yaptım ve 07:45’de Kırşehir’deki otelimden ayrılma vakti.Ata Yolu projemde bugün 23’ncü gün,Kırşehir bölgesinden Kırıkkale bölgesine geçiş yapacağım,öğle vakti kültürel ağırlıklı olan rotam gün sonunda harika bir yerde bitecek,planlamam bu yönde.Merak ediyorsanız,ilgi duyuyorsanız,takip etmeye devam edin.
23 ncü Gün 03 Ağustos 2023 Kırşehir-Kalehöyük-Kaman-Köprüköy:
Kırşehir’den ayrılmadan önce Mustafa Kemal Atatürk’ün Kırşehir’e gelişini bir daha hatırlayalım.
Mustafa Kemal Atatürk’ün Kırşehir’e gelişi;Mustafa Kemal Paşa, Sivas ve Erzurum Kongrelerinde alınan kararlar ile milli mücadele sürecini yeni bir boyuta taşımış, vatanın müdafaası için kurulan Temsil Heyeti ile birlikte milli mücadelenin merkezi olarak seçilen Ankara’ya hareketini sürdürmüştür. Yol güzergahındaki şehirlerde de görüşmelerini sürdüren ve kongrelerde alınan kararları Anadolu’ nun her tarafına yaymaya çalışan Mustafa Kemal Paşa’ nın 21 Aralık 1919 tarihinde Mucur’a, 24 Aralık günü Kırşehir’e, 25 Aralık günü de Kaman’ a gelişi vatanın kurtulması için teşkilatlar kuran vatansever Kırşehirliler tarafından büyük bir coşku ile karşılanmıştır. Kırşehir, herhangi bir düşman işgaline maruz kalmamasına rağmen Kurtuluş Savaşı’na gerek askeri, gerek mali olarak büyük katkı sağlamış; mitinglerle, protesto telgraflarıyla ve kurulan derneklerle milli mücadele ruhunun amacına ulaşmasına katkıda bulunmuşlardır. Başkomutan Mustafa Kemal Atatürk önderliğinde yürütülen Kurtuluş Savaşı, milletimizin vatan ve millet sevgisi, sabrı, azmi ve imanı ile kazandığı tarihi bir savaştır. Emsalsiz bir zaferle taçlandırılan milli mücadelede halkımız tek yürek olmuş, tüm yokluk ve sıkıntılara rağmen birlik ve beraberliğin en güzel örneğini sergilemiş ve zafere ulaşmıştır.Kaynak:Kırşehir Valiliği.
Otelden ayrılıp Kayseri-Ankara karayoluna çıkış yaptım ve yönümü Ankara’ya çevirdim.Çevre yolunda bir süre yol aldıktan sonra artık Kırşehir şehir merkezini terk etmiş oldum.
Kırşehir:Binlerce yıldır çeşitli uygarlıklara sahne olan Kırşehir ili, yalnız çeşitli tarihi eserleri, yeraltı şehirleri ile değil zengin termal kaynakları, Seyfe Gölü (Kuş Cenneti) gibi doğal güzellikleri ile de dikkat çekmektedir. İl toprakları 900-1200 m. yükseklikteki yaylalardan oluşmuştur. Yayla yüzeyi üzerinden yüksekliği 1700 m.ye ulaşan dağlar bulunur. Kırşehir ilinden irili ufaklı birçok akarsu geçmekte olup, Kızılırmak bunlardan biridir. Kırşehir, İç Anadolu Bölgesi’nde, Kızılırmak nehri havzası içinde kurulmuştur.
Bugün Kaman istikametine gideceğim,ama önce Kırıkkale yolu üzerinde yol alacağım.Hava durgun,daha sıcak yok ama yine de insan çeşmeyi gördümü dayanamıyor.Ana yol üzerinde bulunan çeşmelerden birinde durup suyunda serinledim,sularımı takviye ettim,yeşilliğinde bir süre dinlendim.
Kırşehir’den ayrılıp Kırıkkale istikametine kadar ana yolda 25 kilometre kadar yol aldım.Sabah serinliğinin olması yine sabah trafiğinin az olması bu 25 kilometreyi rahat almamı sağladı.25 kilometrelik ana yol yolculuğundan sonra diğer yola göre tali yol olan Kaman yoluna saptım.Bu yol beni Ankara’ya taşıyacak,çünkü Mustafa Kemal Atatürk bu yoldan gitti.
Kaman Yolu.
Kırşehir’den çıktığımdan beri hafif tırmanışlı bir rotada yol almaktayım.Fotoğrafta görülen Kıble çeşmesine kadar çok çeşme yanından geçtim,bir çoğunu suyu az aksa da wikilocta işaretledim,kuruyanları işaretlemedim.Kırşehir’e 40 kilometre uzaklıktaki Kıble Çeşmesi duş hayalimdi ama çiftli çeşmenin biri kurumuş,diğeri ise az akıyordu,duş yapmaktan vazgeçtim.Oysa 2019 yılı Haziran ayında geldiğimizde nasıl gürül gürül akıyordu,o zaman çokta güzel yıkanmıştım.
1290 rakımdaki Kıble Çeşmesinden itibaren Kaman tarafına inişe başladım,görüldüğü gibi yol uzun ve her iki yanı ekinleri biçilmiş sapsarı tarlalarla dolu.
Kalehöyük Girişi.
Kaman yolunda bir süre yol aldıktan sonra Kaman yakınlarında Kalehöyük girişindeyim.Yazımın başında öğle vakti kültürel bir turum olacak demiştim,işte o kültürel turum şimdi başlıyor.İsterseniz önce Kalehöyük’ü ve müzeyi bir tanıyalım sonrasında detaylıca gezeriz.
Kalehöyük;İç Anadolu’ nun tam orta yerinde yer alan Kırşehir, Tarihi İpekyolu üzerinde bulunan, 4 bin yıllık kültürel bir mirası barındırıyor. Kaman-Kalehöyük, 5 ayrı tabakada 5 uygarlığa ait izlerin olduğu, 280 m çapında, 16 m yüksekliğinde tipik bir Anadolu höyüğü. Bu bölgede 10.000 nüfuslu bir toplumun yaşadığını kanıtlayan ve Anadolu tarihine ışık tutan bir yer.Japon, Türk ve diğer yabancı bilim adamlarınca sürdürülen kazıların sonucunda elde edilen bilgilerle Anadolu kronolojisini yeniden ele alınıyor. Anadolu höyüğünde sürdürülen kazılar, 40 yılı aşkın süredir Türkiye’de yaşayan Dr. Sachihiro Omura Başkanlığında yürütülüyor. Arkeolojik çalışmalara destek veren Türkiye İş Bankası 1985’ten bu yana Kaman’ daki kazı çalışmalarını sürdüren Japon Anadolu Arkeoloji Enstitüsü’ne de destek veriyor.Höyük, çok eski yerleşim yerlerine verilen bir isim. Tarih boyunca türlü nedenlerle yıkılıp yok olmuş yerleşme bölgelerinde, yıkıntıların üst üste birikmesi nedeniyle oluşmuş, çoğu kez içinde tarihsel kalıntıların gömülü bulunduğu yayvan toprak tepelere bu isim veriliyor.Bugüne kadar Kırşehir, Kırıkkale, Ankara, Yozgat, Nevşehir, Aksaray, Niğde, Kayseri ve Konya illerinde 1500’ ü aşkın höyük ve düz yerleşim yeri tespit edilmiş. Kaman-Kalehöyük, bölgede üzerine en çok kazı ve araştırma yapılan yerlerden biri.
Kazı heyetinin Şeref Başkanı Altes Prens Takahito Mikasa ilk kazmayı vurarak 31 Mayıs 1986’da höyükte arkeolojik kazı çalışmalarını başlamış. Prens Takahito Mikasa’nın onayıyla 1998’de Dr. Sachihiro Omura başkanlığında Japon Anadolu Arkeoloji Enstitüsü kurulmuş. “Burada çalışmak dünya tarihini okumak demektir” diyen ve 40 yılı aşkın süredir Türkiye’de yaşayan Dr. Sachihiro Omura başkanlığında yürütülen kazılarda, şimdiye kadar 4 bin 300 sene öncesine ulaşıldı.Dr. Sachihiro Omura başkanlığındaki Japon kazı heyetince düzenlenen kazılar sonucunda, Osmanlı Döneminden, Eski Tunç Çağına kadar olan dönemlere ait pek çok eser ortaya çıkarılmış. 30 yılda 7 medeniyet ortaya çıkarıldı.Kalehöyük’teki arkeolojik kazılarda Osmanlı Dönemi, Demir Çağı, Orta ve Geç Tunç Çağı ve Eski Tunç Çağı olmak üzere 4 ayrı kültür katmanı tespit edilmiş.Ortaya çıkarılanlar arasında tapınak, depolar ve şehir kapısı önemli kalıntıları var. Yerin altında hala ulaşamamış tarih katmanları var. Kazı 32 senedir devam ediyor, daha da kazılacak çok yer var. Kaman-Kalehöyük kazılarıyla elde edilen veriler, bize eski çağlardan modern çağa kadar olan Anadolu tarihini ve onun dünyadaki yeri hakkında aydınlatıcı bilgiler veriyor.Kaynak:yoldaolmak.com
Kalehöyük Arkeloji Müzesi:Bugüne kadar M.Ö. 3000 yıllarına kadar kültür katları tespit edilen kazılarda 2000’i aşkın müzelik eser bulunmuş. Buluntuların daha çok Hitit Krallığı ve Asur Koloni Dönemine ait olduğu düşünülüyor. Höyükten çıkarılan diğer eserler ise çeşitli madenler, hayvan kemikleri, pişirilmiş topraktan imal edilmiş tabletler, figürler mühürler, çanak, çömlek ve aksesuarlar, aynı yerde açılmış şahane bir müzede sergileniyor.Kazılardan çıkan eserler, Kalehöyük’ teki Japon Bahçesi içinde yer alan Arkeoloji Müzesi’ nde sergileniyor. Japon Hükümeti’ nin “Kültürel Mirası Koruma Projesi” çerçevesinde hibe olarak yaptığı Kaman Kalehöyük Arkeoloji Müzesi, 830 metrekare açık, 470 metrekare kapalı alan olmak üzere toplam 1.500 metrekarelik alanı kapsıyor. Japon mimarların yapımı olan müzenin tasarımı aynen Kalehöyük tepesinin şeklinde, yeşille örtülü ve bin yıllardır aynı halde kalmış gibi çevresiyle uyumlu. Müzede çocukların ve arkeoloji meraklılarının ilgisini çekecek araçlar da konulmuş.Müzede sergi salonları, sinevizyon köşesi, kütüphane, inceleme, araştırma, fotoğraflama ve restorasyon çalışmalarına olanak sağlayan laboratuvar, kafe, depolar ve teknik bölümler bulunuyor. Müze, 2011 yılında “En iyi yeşil müze” ödülü almış olup, 2012 yılında da Avrupa’da Yılın Müzesi’ne
aday gösterilmiş.Kaynak:yoldaolmak.com.
Vakit öğleden sonra oldu ve Kalehöyük Müze gezim bitti.Bol bol görsel içinde sizlere sunabileceğim ancak bu kadarı, daha fazlasını sayfam almaz,en iyisi siz hareketlenin ve Kalehöyük’e gelin, gezin,hiç pişman olmazsınız,harika bir yer burası.En son Japon Bahçesini de gezdim,burası huzur verici bir yer,bir süre dinlendim ve sonra Kaman’a hareketlendim.
Kaman’a geldiğimde saat öğleyi bayağı geçmiş ve karnım çok aç idi,hiç market işi ile uğraşmadan pideciye girip kendime 2 lahmacun söyledim,öğle için yeterli.Bu arada Kaman’da öğle yemeğimi yerken Kaman’ı unutacağımı sanmayın.
Kaman:Kırşehir iline bağlı bir ilçedir. İç Anadolu Bölgesi’nin Orta Kızılırmak Bölümü’nde Kırşehir İli’ne bağlı bir ilçe olan Kaman, doğusunda Akpınar ve Kırşehir, batısında Bala, güneyinde Şereflikoçhisar, kuzeyinde ise Keskin ve Akpınar ilçeleri ile çevrilidir.Kırşehir’e 52 km, Ankara’ya 130 km uzaklıktadır. Denizden yüksekliği ortalama 1.075 m olan ilçenin yüzölçümü 1.365 km² olup, toplam nüfusu 64.415’tir.
Mustafa Kemal Atatürk ve Kaman:Mustafa Kemal Paşa, Sivas ve Erzurum Kongrelerinde alınan kararlar ile milli mücadele sürecini yeni bir boyuta taşımış,vatanın müdafaası için kurulan Temsil Heyeti ile birlikte Milli Mücadelenin merkezi olarak seçilen Ankara’ya hareketini sürdürmüştür.Yol güzergahındaki şehirlerde de görüşmeler sürdüren ve kongrelerde alınan kararları Anadolu’nun her tarafına yaymaya çalışan Mustafa Kemal Paşa’ nın 21 Aralık 1919 tarihinde Mucur’a,24 Aralık günü Kırşehir’e,25 Aralık günü de Kaman’a gelişi vatanın kurtulması için teşkilatlar kuran vatansever Kırşehirliler tarafından coşku ile karşılanmıştır.Kırşehir,herhangi bir düşman işgaline maruz kalmamasına rağmen Kurtuluş Savaşı’na gerek askeri, gerek mali,olarak büyük katkı sağlamış,mitinglerle,protesto telgraflarıyla ve kurulan derneklerle milli mücadele ruhun amacına ulaşmasına katkıda bulunmuştur.Kaynak:Kırşehir Valiliği.
Kaman’da yemek molası verdim,yol üzerinde ikmal noktam olmayacağı için akşam ve sabah ihtiyaçlarımı aldım ve Kaman ilçe merkezinden ayrıldım.Hedefim Ankara.
Kaman’a kadar şartlar çok iyiydi ama Kaman sonrası değişmeye başladı.Karakaya bölgesine kadar iniş ağırlıklı yol almama rağmen karşıdan gelen rüzgar hızımı azaltarak yol almama sebep oldu.Yine de yol üzerindeki güzellikleri kaçırmamı sağlayamadı.
Yol sapağına kadar iniş yaptım tam çıkış yapacaktım Kırıkkale il sınırlarındayım,bu anı fotoğraflamadan olmaz.Kırıkkale il sınırları bu projemde 12 nci il sınırı.
Karahacılı’ya kadar tırmanışım devam etti,Karahacılı yakınlarında serinlemek için çeşme başına gittiğimde Karatay’ımı dinlenmeye bırakmıştım,karşıdan bana öyle güzel gözüktü ki, kıyamadım bir fotoğrafını çektim.
Karahacılı sonrası inişe geçtim ama iniş iniş değil,iniş anında rüzgara karşı pedal basıyorsun.O an gördüm onu,sol yanımda yoldan 100 metre içeride,gürül gürül akıyor.Hatta yanında havuzu bile var ama havuzun dibi gözükmüyor, çamurlu.Ben üç çeşmeden ortada olanı,daha çok olanı seçtim.Oraya yarısı kesilmiş 10 LT’lik damacana bırakmışlar, o damacana benim bol su ile duş almama sebep oldu.Kıyafetlerimi de yıkadım,arkadaş,su gibisi yok,insanı kendine getiriyor be…..Şimdi daha rahat hareket edebilirim.
Köprüköy.
Öylede oldu….Köprüköy’e kadar inişim duşun verdiği rahatlama ile rüzgara rağmen çok iyi geçti.Köprüköy’de kalmaya niyetlendiğim yere kadar saldım kendimi,Köprüköy’de bakkal’dan içecek bir şeyler alıp kamp yapmayı planladığım yere gittim.2019 yılında geldiğimizde burası yapım aşamasındaydı,çok güzel yapmışlar,giriş ücretli ve kapıda güvenlik görevlisi var.Kendisine ricada bulundum, amirleri ile görüştü ve burada özel izinle kalmama müsaade ettiler.
Köprüköy:Kırıkkale’nin Keskin ilçesine bağlı bir mahalle olup nüfusu 650 rakımı 759’dur.Köy; Kırıkkale il merkezine 37 km, Keskin ilçe merkezine 35 km uzaklıktadır.Köyün adı, 1777 yılı kayıtlarında Çaşnigir Köprüsü, 1815 yılı kayıtlarında ise Çaşnigir Derbendi olarak geçmektedir. 1972 yılında belediye statüsü alarak beldeye dönüşen köyün belediye statüsü, nüfusunun 2000 kişinin altına düşmesi üzerine 2013 yılında sona erdi.
Kızılırmak.
Evet yanılmadınız!,burası Kızılırmak.Hatırlarsanız doğduğu topraklarda Kızıldağ eteklerinde tanışmış,İmranlı’da hemen yanı başında kamp yapmıştım ve Ankara yakınlarına kadar yolculuğumuz devam edecek demiştim.Bu gece Kızılırmak ile son gecem,o yüzden hemen yanı başında kamp kurup geceyi geçireceğim.İsterseniz Kızılırmak’ı bir daha hatırlayalım.
Kızılırmak Nehri:İç Anadolu’nun en doğusundaki Sivas ili İmranlı ilçesinde 3025 rakıma sahip Kızıldağ’ ın güney yamaçlarından doğar, Bafra kıyılarından Karadeniz’e ulaşır.Türkiye topraklarından doğarak yine, Türkiye topraklarından denize dökülen en uzun akarsudur. Uzunluğu 1.355 km’ dir. Havzada bazı alanlarda vadi genişleyerek ovaya dönüşür. Yukarı havzada; Hafik, Zara, Sivas ovaları, aşağı havzada; Kargı, Osmancık, Tosya ve en büyüğü Bafra Ovasıdır.Nehir taşımacılığı için kullanılmaz. Başlıca kolları Delice Irmağı, Devrez ve Gökırmak’ tır.
Kızılırmak ve Şafak Yollarda….
Güzel anlamlı bir arkadaşlığımızın son gecesi anısına bu fotoğrafı paylaşıyorum.
Köprüköy-Kızılırmak Kampı.
Normalde burada kamp yapmak yasak,benim ricamı kırmadılar ve müsaade ettiler.Bu gece Köprüköy’de Şafak Kızılırmak kenarında kamp halinde.Buraya gün batımına yakın vardığımdan özel görüntüler almak önceliğim oldu ve bunu başardığıma inanıyorum,bu yazımda 4 adetini paylaştım ama bende daha çoook var.Evet,nazire yapmak hakkım olsun,bu anı yakalamak için az çaba sarf etmedim,bu kadar da hakkım olsun artık.Bugün,Kırşehir çıkışlı yola çıktım,öğle vakti medeniyetler diyarı Anadolu topraklarında güzel bir kültürel tur yaptım,akşam üzeri topraklarımızdan doğan ve yine topraklarımızdan denize dökülen Türkiye’nin en uzun nehri Kızılırmak kenarında kamp halindeyim.Yarın Ata Yolu projemin 24’nci günü,bu akşam güzelliklerin bir kısmını gösterdim, bitmedi,yarın sabah burada daha göstereceklerim var.Sonra Bala’ya geçecek,Bala’yı size anlatacak ve Beynam’a varacağım.Ankara’ya çok az yolum kaldı.
23 ncü Gün 03 Ağustos 2023 Kırşehir-Kalehöyük-Kaman-Köprüköy:98 KM
ATA YOLU 12 TEMMUZ 05 AĞUSTOS 2023 (23. Gün Kırşehir-Kalehöyük-Kaman-Köprüköy)
Discussion about this post