Seninle bol bol muhabbet edeceğimizi,Meles Çayı kenarında, Kent Ormanında kafamıza
göre takılacağımızı, ufak çaplı kamplı tur yapacağımızı planlarken erken gittin be Şerif Ağabey. Bugün 07 Mart 2025, Huysuz İhtiyar Anısı’na yaptığım turun 5 nci ve son günü.Turun ilk gününde olduğu gibi Şerif Kılavuz, namıdiğer adıyla Huysuz İhtiyar ağabey ile 2020 yılı Şubat ayında yaptığımız ATV ve Bisikletli turumuzun fotoğrafını kapak fotoğrafı olarak kullandım,doğru olanda bu zaten.Beş günlük Karaburun Yarımadası’nda ki gezimi Şerif Kılavuz ağabey anısına yaptım,yaraşanda bu idi.Turun son günü oldu ve Balıklıova’dan İzmir’e doğru yola çıkacağım bakalım bu 60 km küsürlük yolda neler var neler yok!.
5 nci Gün 07 Mart 2025 Balıklıova-Gülbahçe-Urla-Güzelbahçe-İzmir:
Geceyi Balıklıova’da Manzara Koyunda geçirdim.Sabah saat 06:00-06:30 aralığında uyandım.Kahvaltı,toparlanma derken güneş ancak kendini İzmir’in dağları üzerinden göstermeye başlamıştı.
Toparlanma aşaması da bittiğine göre Balıklıova Manzara Koyundaki kamp alanımdan
ayrılış fotoğrafı alabilirim artık.
Balıklıova-Gülbahçe Arası.
Kamp yerinden ayrıldıktan sonra Balıklıova içinde kısa bir gezinti ve Balıklıova sahil bandında keşif yaptım.Daha sonra Gülbahçe tarafına doğru dümen kırdım.Diğer günlere nazaran daha düzbir konumda yol alarak Gümüşkoy’a vardım. Sabah nemli olarak topladığım çadırımı Gümüşkoy’da 45 dakikalık bir molada kuruttuktan sonra Gülbahçe’ye hareket ettim. Gülbahçe’de kısa bir alışveriş molası ve tekrar yola devam.Artık İzmir-Çeşme yolundayım.
Karaburun-Çeşme-İzmir sapağından yönümü İzmir tarafına çevirdim.İçmeler bölgesine gelince deniz tarafındaki yolu tercih edip İskenderin Köprüsünü ziyaret ettim.
Bakalım bu İskenderin Köprüsü nasıl bir şeymiş hele bir görelim.
Çarpan Derbenti-İskenderin Köprüsü ( Roma Köprüsü ) :Yedi yüzyıl önce bu coğrafyaya gelen Türkler, kıyılara yerleşmek yerine denizden içeride şehirler kurarlar ve
yeni bir isimle Urla diye adlandırırlar ana kentlerini. Urla çevresinde tıpkı Klazomenlilerin yaptığı gibi, kısa zaman içerisinde birçok köyler kurarlar. İşte bu köylerden birisi de, XV. yüzyıl içerisinde ortaya çıkan ve Malgaca Ovasında kurulan, Malkoç Köyü dür. Bu tarihten sonradır ki, bölge Malgaca Ovası adını almış ve bu isimle günümüzde de anılır olmuştur.XV. ve XVI. yüzyıllar boyunca Anadolu’nun batıya açılan kapısı olan Çeşme Limanı sayesinde, önemli bir noktada yer alan Malkoç Köyü; bu önemini, deniz içerisinde dalgalara karşı direnmeye çalışan iki kervan köprüsü de göstermektedir. 1519 tarihli Piri Reis haritasında Çarpan Derbendi adıyla işaretlenen bu köprüler, Çeşme-Urla canlı ticaret yolunu koruyan bir derbent teşkilatının da varlığına işaret eder. Aynı haritada İçmeler sahili yakınına işaretlenen Samut Baba Tekkesi ise, XV. yüzyılda inşa edilmiş Derbent de görevli askerlerin konuşlandığı bir yerleşime dönüşmüştür.Zaman içinde Malgaca da sıcak kükürtlü suyun varlığı ortaya çıkar. Buraya herkesin faydalanacağı bir tesis yapılır. Bu aslında aynı zamanda şimdiye kadar bilinen bölgedeki ilk turizm faaliyetidir. Tesis; Ilıca etrafında bulunan kamping ve kiralık odalardan oluşur. İçmeler, zaman içerisinde o kadar tanınır ki, Malgaca yerine, bölge günümüzde olduğu gibi İçmeler adıyla anılır.Kaynak:www.erolsasmaz.com
Ana yolun hikayesi pek olmaz,o yüzden süslü püslü sözler ile yazıyı doldurmayacağım.İçmeler sonrası Urla-Zeytinalanı-Güzelbahçe hattını alabildiğince
hızlı aldım. Güzelbahçe bölgesine gelince bahçeler arasına girip yoluma devam ederken zeytinlikler altında günün ikinci molasını verdim.
Bundan sonra İzmir’e kadar durmak yok.
Kent Ormanı.
Final zamanı geldi,Huysuz İhtiyar Anısı’na yapmış olduğum turu Kent Ormanında nihayete erdirmek istedim.Kent Ormanının ikimiz içinde ayrı bir önemi var. Şerif Kılavuz Ağabey ile buluşmamızın önemli bölümünü burada yapardık.Hava şartına,rüzgara bağlı olarak tedbir alır, kah deniz kenarında mangal yakar, kah lagunun güney bölümünde,kah kuzey bölümünde tezgahımızı kurardık.O yüzden buradan başlangıç yazımı turun son bölümünde de tekrar ederek Şerif Ağabeyimi minnetle anıyorum.
Seni Unutmayacağım Şerif Ağabey.
Şerif Kılavuz,namıdiğer Huysuz İhtiyar,kendisini uzun yıllardır tanırım.Ben onu ağabey,o beni kardeş bildi.Yaz dönemlerinde ben uzun turlarda olduğumdan yüz yüze sıklıkla görüşemezsek de telefon denen icat ile sık sık görüşürdük.Kış döneminde ise çok sık bir araya gelip,dostluğumuzu,ağabey-kardeş ilişkisini hep pekiştirdik.Kapak fotoğrafı Şubat 2020 yılından kalma,o ATV ile ben Bisikletle yola çıkmıştık,güzel giden günün ertesi günü ATV su koy verince turumuz ikinci gün iptale uğramıştı.Hep bana o turu anlatır durur,yine yapalım derdi,ama sağlığı pek elvermediğinden öteleme yapardık.Bu kış ne olursa olsun deyip kısa da olsa planlama yapmış,hatta Eylül’ün ilk haftası ben yazlıktayken”daha gelmiyon mu usta,gel de biraz muhabbet edelim,plan yapalım” demişti.”Ay sonunda geleceğim,görüşürüz” demiştim ama ay sonunu beklemedi,benimle görüştükten 1-2 gün sonra maalesef vefat haberini aldım,kalbine yenik düşmüştü.Üzüntüm sonsuz,boşluğu doldurulayamacak biri olarak hatıralarımda kalacak.Allah günahlarını af etsin,mekanı cennet olsun, geride kalanlara sabırlar diliyorum.Görüşürüz dedik ama görüşemeden veda etti,planımız vardı,kısa ama öz olacaktı,belki yapar belki yapamazdık ama umut her zaman vardı.Madem ikimiz bir plan yaptık,yapacağız düstürü ile kendisi şimdi aramızda olmasa da adını yaşatarak bu turu yapmaya karar verdim.Onun çok sevdiği ve hayalini kurduğu, hatta bir kısmına gittiği yerlere yol aldım ve bu turu tamamen Huysuz İhtiyar Anısına yaptım.Turu Gereği gibi yaptım Şerif Ağabey huzur içinde uyu,ruhun şad olsun,mekanın cennet olsun.
5 nci Gün 07 Mart 2025 Balıklıova-Gülbahçe-Urla-Güzelbahçe-İzmir:60 KM
HUYSUZ İHTİYAR ANISINA 03-07 MART 2025 (5.Gün Balıklıova-Gülbahçe-Güzelbahçe-İzmir)
Discussion about this post