Geceyi otelde geçirmek turumun mükafatı idi, bazen kendime böyle mükafatlar veriyorum,doping oluyor.Her neyse,Eski Kula Evlerinden olan Anemon Otel beni yine mennun etti.Sabah kahvaltı öncesi hazırlığımı tamamladım hatta çantalardan bir kaçını bisikletime bile yerleştirdim.Kahvaltıya herkesten önce indim çünkü,akşamdan avluda kafamda belirlediğim bir masa vardı oraya oturmak istiyordum ve oturdum.Saat 07:30 da başlayan kahvaltımı yaptım,keyif kahvemi de içtim,şimdi son hazırlığımı yapıp yola çıkabilirim.Bu gün önce Eski Kula Evlerini gezecek ve Gediz Ovası’na akacağım,yarın ise ver elini İzmir.
6 ncı Gün 06 Ekim 2021 Kula-Salihli-Ahmetli-Turgutlu-Bağyurdu-Armutlu-Kemalpaşa Orman Kampı:
Kamp Yeri Ayrılışı!!!!.
Rutine binen kamp yeri ayrılış fotoğrafını bu sefer otelin önünden alıp Eski Kula Evleri gezime başlıyorum ama önce bir Eski Kula Evi ve sokağı fotoğrafı kullanarak tekrar Kula’dan bahsedip te.
Kula:Kara Divlit Dağı yakınlarındaki volkanik bir arazi üzerinde yer almaktadır. İlçenin doğusunda Uşak’ın Eşme ve Gediz ilçeleri, batısında Salihli, kuzeyinde Selendi ve Demirci, güneyinde ise Alaşehir bulunmaktadır.Volkanik özelliğinden dolayı tarihte “Yanık Ülke” anlamına gelen “Katakekaumene” adıyla anılan Kula; Lidya, Pers, Roma ve Bizans yönetiminde kaldıktan sonra 1300’lerin başında Germiyanoğulları’nın 1420’lerde ise Osmanoğulları’nın egemenliğine girmiştir. 1896 yılına kadar Kütahya Sancağı’na bağlı bir kaza olan Kula, bu tarihte Saruhan Sancağı’na bağlanmıştır. Kurtuluş Savaşı sırasında, 28 Haziran 1920 – 4 Eylül 1922 tarihleri arasında işgal altında kalmıştır.
Özellikle kırsal kesim itibariyle tarım ve hayvancılık en önemli gelir kaynağıdır. Başlıca ürünler tütün başta olmak üzere buğday, arpa, sebze ve meyvedir. Dokumacılık, dericilik, ayakkabıcılık, leblebicilik ve halıcılık da ilçede gelişmiş iş kollarıdır.Kaynak:T.C.Kültür ve Turizm bakanlığı.
Kula Evleri:Tarihi Kula evleri genellikle iki katlı olup, ahşap olarak yapılmışlardır. Üst katlar sokağa doğru çıkıntılı olup, kiremitle örtülü çatılar bir saçak ile biter. Bu saçakların alt kısmında süslemeler vardır. Pencereler tahta kepenklidir, iç kısmı avlu yada bahçe ile bir bütün olup günlük yaşam biçimi ile uyumlu bir yapıdadır.
Tarihi Kula Evleri kerpiç dolgulu zemin katı genellikle taş, taşıyıcı sistemi ağaç yapı tekniği ile inşa edilmiştir. Alt katları genellikle penceresiz ya da az pencerelidir. Evlerde baş ve köşk odaları vardır. Bu odalarda ahşap işlemeli davlumbazlar bulunmaktadır. Tavanlar işlemelidir. Oda kapılarında hayata bakan dış kapıları çok parçalı ve işlemelidir.
Kula Evlerinin hepsinde bir avlu ye alır. Avlu en az 3 m. Yükseklikte bir duvar ile çevrelenmiştir.Kaynak:Kula Belediyesi.
Eski Kula Evleri gezim bittikten sonra Kula içine geçtim. Meydanda bulunan Kula Şehitler Anıtı’na uğrayarak Şehitlik ziyareti yaptım,Kula Şehitleri ve tüm Şehitlerimiz için dua okuyup,saygımı sundum.Vatan sizden minnettardır.
Kula-Salihli Arası.
Aslında planlamam farklı bir yerden gidip İzmir’e gitmek idi ama malum arka fren arızası beni rota değişikliğine sevk etti,eve direk gitmeyi tercih ettim.Kula’dan daha çıkar çıkmaz Kula rampasına sardım, Sandal’a kadar olan tırmanıştan sonra sürekli bir iniş ile Salihli girişine kadar geldim,artık dağlar, tırmanışlar yok bundan sonra Gediz’in suladığı bereketli ovada yol alacağım.
Salihli.
50 kilometrelik Kula-Salihli arasını 2.5 saat gibi bir zaman diliminde aldım.Salihli’ye vardığımda saat 11:00 civarıydı,hiç oyalanmadan yoluma devam ettim.
Salihli: Türkiye’nin Ege Bölgesi’nde bulunan Manisa’nın bir ilçesidir. Odun köftesi, kirazı ve üzümü ile meşhurdur. Tarihte ilk paranın basıldığı ve günümüzde UNESCO Dünya Mirası Geçici Listesi’ne giren Sardes Antik kenti bu ilçede bulunmaktadır.
Sardes.
Salihli çıkışında yönümü Sardes Antik Kenti tarafına çevirdim,burası ana yola göre daha sakin ve huzurlu,hem antik kentide görme imkanım oldu.
Sardes:Lidya Devleti’nin başkenti olan Sardes Antik Kenti’nin kalıntıları Salihli İlçesi, Sart beldesindedir. Sart ve yöresinin 5000 yılı aşkın bir süredir çeşitli yerleşimlere sahne olduğu, Roma ve Bizans dönemlerinde de önemli bir yerleşim merkezi olduğu kazı çalışmalarından anlaşılmaktadır.Tarihte devlet güvencesinde paranın ilk basıldığı yer olarak bilinen Lidya döneminin Sardes Kenti, tarım, hayvancılık, ticaret ve Paktolos (Sart) Çayı’nda yapılan altın madenciliği sayesinde zengin bir kent olmuştu.MÖ 7. yüzyıldan başlayarak MS 7. yüzyıl erken Bizans dönemine kadar süren 14 yüzyıl boyunca Sardes gerek ulaşım gerekse idari ve ticari bakımdan önemli bir kent olma özelliğini korumuştur.Gymnasion’un karşısında “Bronzlu Ev” olarak adlandırılan büyük bir yapı yer almaktadır. Bu yapı, Tmolos (Bozdağ) Dağı’nın sırtları ile eski Lidya merkezinin arasında olup antik çağın en göz alıcı yapılarından biridir.Kaynak:Türkiye Kültür Portalı.
Nazmi Efe.
Sart içinden geçerken Sart’lı Nazmi Efe heykelini fotoğraflarken ruhuna duamı okudum,saygımı sundum.
Nazmi Efe:Bugün, bu topraklarda yaşayanların çoğunluğu eminim ki Nazmi Efe’yi de, heykelinin ve kabrinin de nerede olduğunu bilmiyorlar. Oysa bu yiğit Efe, tek başına bir tabur Yunan askeri ile bir gün süren savaş vermiştir. Kendisi Sart Mahallesindendir.
Kurtuluş Savaşı başlarında Birgi – Bozdağ – Gölcük Cephesini kurarak Yunanlılarla çarpışan; Yerel ayaklanmaların bastırılmasına katılan, Postlu Mestan Efe’nin yanında görev almış kızanlarındandır.Postlu Mestan Efe’den çoktandır görmediği ailesini ziyaret etmek için izin alan Nazmi Efe, Bozdağ’dan, köyü olan Sart’a gitmek için atıyla yola çıkar. Çamurhamamı köyünden geçer, amacı Sart tepesinden köyüne inmektir ama bakar ki köyü Yunan askerlerinin işgali altındadır. Hemen atından iner, Yunan askerlerine tek kırma tüfeği ile ateş etmeye başlar. Her sıktığı mermiden sonra yer değiştirirken namluya yeni mermi sürer. O kadar sık yer ve hızlı yer değiştirir ki Yunan karşısında güçlü bir Kuvayı Milliye grubu var sanır. Çatışma akşam saatlerine kadar devam eder, ta ki Nazmi Efe’nin fişeklikleri boşalmış mermisi bitmiştir. İşte o zaman Yunan Nazmi Efe’yi şehit ederler. Tarih 25 Haziran 1920’dir. Bu tarih, Salihli’nin Yunan işgalinden bir gün öncesidir.
Nazmi Efe’nin kabri, şehit olduğu yerde, Sardes Kalesi yamaçlarında yer almaktadır. Buraya belli belirsiz bir patikayla oldukça dik bir yamaçtan yaklaşık 20 dakikalık bir tırmanışla çıkılır. Mezarın bulunduğu yer yüksek bir boyun noktası gibi hafif düzlüktür. Bir tarafı Artemis Tapınağına, diğer tarafı da Sardes Gimnasium’una bakar. Buradan bütün Salihli Ovası, Bintepeler, Göl Marmara kuşbakışı görülür. Sanki halen buraları koruyup gözetiyor gibidir. Ne yazık ki aşağıdakiler bundan haberdar değildir.
Nazmi Efe’nin köyünde, günümüz Sart mahallesinde iki heykeli vardır; birisi Yukarı Sart mahallesinin ortasında, diğeri Gymnasium’un önünde, bayrak direklerinin batı tarafındadır ve sanki hala düşmanı gözlemektedir.
Nazmi Efe’nin kabri, şehit olduğu yerde, Sardes Kalesi yamaçlarında yer almaktadır. Buraya belli belirsiz bir patikayla oldukça dik bir yamaçtan yaklaşık 20 dakikalık bir tırmanışla çıkılır. Mezarın bulunduğu yer yüksek bir boyun noktası gibi hafif düzlüktür. Bir tarafı Artemis Tapınağına, diğer tarafı da Sardes Gimnasium’una bakar. Buradan bütün Salihli Ovası, Bintepeler, Göl Marmara kuşbakışı görülür. Sanki halen buraları koruyup gözetiyor gibidir. Ne yazık ki aşağıdakiler bundan haberdar değildir.
Nazmi Efe’nin köyünde, günümüz Sart mahallesinde iki heykeli vardır; birisi Yukarı Sart mahallesinin ortasında, diğeri Gymnasium’un önünde, bayrak direklerinin batı tarafındadır ve sanki hala düşmanı gözlemektedir.
Salihli-Ahmetli-Turgutlu Arası.
Ovada çok hızlı yol alıyorum,bu hız alma böyle giderse Kemalpaşa yakınlarında bildiğim çok güzel bir yer var büyük ihtimalle orada geceyi geçirebilirim.Öğle vakti Ahmetli beldesine vardım,eh dinlenmeye ve yemeğe ihtiyacım var, kolay değil günün sabah bölümünde 68 kilometre yol aldım.Ahmetli beldesinde bildiğim bir esnaf lokantası var,geçen yıl Ferdi Kızıl kardeşim ile yaptığımız Zafere Giden Yol projemizde de öğle yemeğimizi orada yemiştik,bu günde aynen öyle yaptım.
Turgutlu.
Öğle yemeğinden sonra yemeğinde verdiği ağırlıkla beraber biraz tempo azaltarak Turgutlu’ya vardım.Gerçi tempo azaltarak dedim ama yine de 18 ortalama ile gelmişim, ovada rüzgarı arkadan almak böyle bir şey demek ki!!!
Turgutlu: Türkiye’nin Ege Bölgesi’nde bulunan Manisa ilinin ilçelerinden biridir. Turgutlu; doğusunda Ahmetli, batısında Manisa, Kemalpaşa, kuzeyinde Saruhanlı, güneyinde Ödemiş ve Bayındır ilçeleri ile çevrilidir. Ege Denizi’nin 55 km doğusunda olup, denizden yüksekliği 78 metredir. Yüzölçümü 530 km’dir.
Turgutlu-Kemalpaşa Yolu.
Turgutlu’dan sonra eski İzmir yolu olan Turgutlu-Kemalpaşa yoluna saptım.Burası hem görsel olarak daha güzel, hem de yorulupta akşam kamp yapayım dediğinde alternatifleri bol olan bir güzergah. Yiğitler’de kısa bir mola verip sularımı tamamladım,Kemalpaşa’ya 17 km uzaklıkta Yiğitler’in dere fotoğrafını alarak gece kamp yapmayı planladığım Armutlu bölgesine devam ettim.
Kemalpaşa Orman Kamp.
Armutlu’da ihtiyacım olan şeyleri aldım ve kamp yapmayı planladığım Kemalpaşa Orman Kampına vardım. Kamp içine girmeye gerek duymadım,geçen yıl Ferdi Kızıl kardeşim ile kamp yaptığımız yere hemen bisikletimi sürdüm, ilk işim çeşmeleri kontrol etmek oldu, akıyorlardı.Eh o zaman kamp faaliyetine girişebilirim.Saat 17:30 gibi kamp alanıma vardım,117 kilometre gibi yüksek bir kilometre yapmışım,bu turumun en yüksek kilometresi,haliyle bacaklar zorlandı.Çadır kurma faaliyetini öne aldım,seri vaziyette kurup,içini yerleştirdim.Şimdi akan suları test etme zamanı,şahsi temizliği yaptım,üstümü değiştirdim,sıkı giyindim,gece orman içi serin olur.Yemeği unutmamalı,yorgun ve aç bir bedeni doyurmalı ve yorgun bedeni dinlendirmeliyim.
Bağyurdu’ndan aldığım bu bölgenin şarabı hem yorgunluğumu alacak hem de turun son gecesi turun finali olacağından kutlama yapacağım.
Evet burda perde iner,bundan sonrası benim özelim, biz yarına bakalım.
6 ncı Gün 06 Ekim 2021 Kula-Salihli-Ahmetli-Turgutlu-Bağyurdu-Armutlu-Kemalpaşa Orman Kampı:116 km
7 nci Gün 07 Ekim 2021 Kemalpaşa Orman Kampı-Kemalpaşa-Belkahve-İzmir:
Kemalpaşa Orman Kampı.
Sabah köylerden gelen sabah ezanının sesi ile uyandım,uykumu da aldığımdan kalktım,şahsi temizlik sonrası önceliği kahvaltıya vererek,kahvaltımı yaptım.Çadırı topla, toparlan derken 07:30 gibi gitmeye hazırım.Gitmeye hazırım ama kamp yeri ayrılış fotoğrafı almadan ayrılmak olmaz.Bu kamp yeri ayrılış fotoğrafı alma işini bana Ferdi Kızıl (Ferdimen) kardeşim bulaştırdı,iyimi oldu vallahi iyi oldu,iyi olmasa yapmam zaten.
Belkahve Geçidi.
Türkiye’nin yarısına yakın geçidinde fotoğrafım var yani geçitlerden geçmişim, bir tek burnumun dibindeki Belkahve Geçidi’nde yoktu, oda var artık.Eskişehir’den başlayıp İzmir’de nihayete erecek turumda 1400 rakımlara kadar çıktım ama bir geçitten dahi geçemedim,çünkü yoktu. Ama Belkahve Geçidi imdadıma yetişti,bu turumda da bir geçit fotoğrafım var artık.
Atatürk Anıtı.
Belkahve’de ikinci durağım Atatürk Anıtı oluyor.Ulu Önder Atatürk’ün buradaki heykelini fotoğraflıyorum,Belkahve’de aynı zamanda Ata Anı Evi bulunmakta.
Belkahve Atatürk Anıtı:Belkahve’de Ulu Önder Atatürk’ün Kurtuluştan sonra İzmir’i ilk kez görüp seyrettiği noktada, 1991 yılında Heykeltıraş Tankut Öktem tarafından yapılan, Merdivenle çıkılan bir taban üzerinde yer alan ve 16 metre yüksekliğinde olan Mustafa Kemal Paşa’nın üniformalı heykelidir.
Ata Anı Evi.
İzmir’in düşman işgalinden kurtuluşunun başladığı yer olarak bilinen Belkahve’de İzmir’e hakim bir noktada yer alan Atatürk Anı Evi, İzmir’in yakın geçmişine önemli bir pencere aralıyor.Bornova Belediyesi tarafından 9 Eylül 2016 tarihinde açılışı yapılan mekanda işgal yıllarına ait eşyalar, dönemin askeri ve halk hareketini ifade eden fotoğraflar ve maketler yer alıyor. Atatürk ile ilgili birçok kitabın da bulunduğu Anı Evi’nde gösterilen bilgilendirici videolar ve belgeseller de ziyaretçilerin duygusal anlar yaşatıyor.
İzmir’e Varış.
Belkahve’den aşağı sarkıldım,çok çabuk Bornova’ya vardım.Önce tereddüt ettim ama sonra Selim Zıraman (ÖZGE BİKE) ustama bir uğrayayım şu fren işine bugün baksın,şayet uzun ise hafta içi getiririm diye düşündüm ve Selim Ustama uğradım.Sağ olsun,bu günün işini yarına bırakmayan Selim Ustam her zaman ki marifetini ve insanlığını göstererek bizim Karatay’ı dipdiri hale getirdi.Arka frenin hidroliğini tamamladık, havalarını aldık,ön balata değişti,kahvemi de içtim şimdi Selim Ustaya ellerine sağlık deyip evimin yolunu tutabilirim.
Evet bir haftalık Eskişehir İzmir Turumun sonuna gelmiş bulunmaktayım.
Bana göre çok zevkli,verimli,benim memnuniyetimle sonuçlanan bir tur oldu.Zaten memnun olmayacağım, zevk almayacağım bir tur olması mümkün dahi değil, çünkü hazırlığını ve planını kendim yapıyorum,her turda büyük bir emek sarf ediyorum.Kopyala, yapıştır,wikiloctan rota aşır yapanlardan çok şükür değilim.
Her neyse acısı ile tatlısı ile bir turda burada nihayete ermiş oldu,darısı diğer turlarıma.
7 nci Gün 07 Ekim 2021 Kemalpaşa Orman Kampı-Kemalpaşa-Belkahve-
İzmir:44 km
ESKİŞEHİR İZMİR TURU 01-07 EKİM 2021 (6 ve 7. Gün Kula-Salihli-Ahmetli-Turgutlu-Bağyurdu-Armutlu-Kemalpaşa Orman Kampı-Kemalpaşa-İzmir)
Discussion about this post